dfgdfgdfgdg

ryyrtyr

![]()

Say Hello to Grav!

installation successful...

Congratulations! You have installed the Base Grav Package that provides a simple page and the default Quark theme to get you started.

Find out all about Grav

• Learn about Grav by checking out our dedicated Learn Grav site.
• Download plugins, themes, as well as other Grav skeleton packages from the Grav Downloads page.
• Check out our Grav Development Blog to find out the latest goings on in the Grav-verse.

Edit this Page

To edit this page, simply navigate to the folder you installed Grav into, and then browse to the user/pages/01.home folder and open the default.md file in your editor of choice. You will see the content of this page in Markdown format.

Create a New Page

Creating a new page is a simple affair in Grav. Simply follow these simple steps:

1. Navigate to your pages folder: user/pages/ and create a new folder. In this example, we will use explicit default ordering and call the folder 03.mypage.

2. Launch your text editor and paste in the following sample code:

   ---
   title: My New Page
   ---
   # My New Page!
   
   This is the body of **my new page** and I can easily use _Markdown_ syntax here.

3. Save this file in the user/pages/03.mypage/ folder as default.md. This will tell Grav to render the page using the default template.

4. That is it! Reload your browser to see your new page in the menu.

Nedir zenginlik? Para? Sağlık? Keyif?

Bence zamandır zenginlik. Sağlık zaten hiçbir şey ile ölçülemez. Onun zenginliği veya fakirliği olamaz. Keyif nedir? Herkesin keyfi farklıdır. Ben kafam rahat uyumayı severim mesela. Para nedir o zaman onunda gözümde bir açıklaması olur illa değil mi? Para rahatlıktır sadece. İhtiyacın olduğunu düşündüğün şeyi rahatça alabiliyorsan paran vardır. Ama ne kadar paran olursa olsun gerçek zenginlik zamandadır.

Çalışıyorum, iyi bir maaşım var, yatırımlarım var, sağlığım yerinde, keyfim yerinde, ama zengin değilim. İşe başlayalı 4 bayram geçti, ilk defa bir bayramın ilk günü izindeyim. Ha, 2. günü Cizreme dönüyorum çünkü bayramın diğer günleri çalışıyorum. Bak, zengin değilim. Bayramda insanlar tatil yaparken işe dönüyorum. Keyfime göre tatile çıkamıyorum mesela. İki kolum iki bacağım var, tatile harcayacak param var ama gidemiyorum. Neden? Çünkü yaşamak için çalışmam gerekiyor. O zaman ben zengin falan değilim.

Bu bi tayfa var, 1 Haziranda tatile giderler, 30 Ağustosta dönerler. Zengin olan onlardır arkadaş. Yaşamak için çalışıyor olsalar bile zamanları onlara aittir. Ben zamanımı para karşılığında veriyorum. Bu döngüden çıkmak gerek.

İşte bu döngüden çıkmak için yatırım denen zımbırtıya bulaşıyorum. Ben çocuklarım olsun istiyorum, büyürken onlarla zaman geçirmek istiyorum. E nasıl olacak o iş? Param daha çok para getirmek için çalışırsa olur ancak. Ben değil, param çalışacak. O zaman zengin olursun. Maaş alarak, ya da işinin başında durarak değil. Bunu anlamam bu yaşıma nasip oldu, bunu daha erken anlıyor olsaydım zaten herşey çok daha farklı olurdu benim için. Baby boomer dene tayfa (2. Dünya savaşı 1965 arası doğanlar) erken emekli oldular, ikramiyeleri ve maaşları ile alacaklarını aldılar. Bizler onların ikramiyelerini ödedik, ödemeye de devam ediyoruz. Bugün benim jenerasyonumda emekli olunca sadece maaşı ile rahat bir hayat süreceğine inanan kimse var mı acaba? Sanmam. E ne yapıyorsunuz o zaman bu dönemde? Hiçbir şey. Net hiçbir şey. Ki zaten 65ine kadar çalışabileceğine inanan varsa ben tebrik ediyorum. Ben çalışamam, o yaşa kadar çalışırsam da o yaştan sonra gelen emekliliği yiyeyim, yapılabilecek hiçbir şeye enerjim kalmamış olur zaten.

Hayata bir defa geliyorum, bence sizde sadece bir defa geliyorsunuz (reenkarne olanlarınız varsa bilemem, bana bi ulaşsın o arkadaşlar) ve bu bir kere geldiğimiz hayatta çalışıyoruz. Başarı için değil, tatmin için değil, yeni telefon alabilmek, araba alabilmek, tatile gidebilmek için çalışıyoruz. Başarı için çalışanlara lafım yok, o bir tatmindir. Ama diğer maddi hazlar için çalışan pleb kardeşlerim, bende sizdendim, bu işin sonu yaş haberiniz olsun. Zengin yaşayın. Erken emekli olun. Kedileri sevin.

Son yazimi girdigim 25 Mayis 2017den beri blogumu sadece gelip guncellemeleri yapmak icin ziyaret ettim. Bazen eski postlarima baktim, ustunde hicbir degisiklik olmayan blogumu ara ara yedekledim. Sonuc olarak bugune yani 28 Mart 2020ye geldim.

Bu 35 ayda hayatimda cok guzel ve cok kotu seyler oldu (tamam cok kotu birsey olmadi aslinda). Sonunda okulumu bitirdim, kendime kasap.me adresinde bir ingilizce blog actim ve arkaplanini tamamen kendim yazdim, yuksek lisansa basladim, meslegimi yapmaya basladim. Iliskim oldu, bitti, oldu, bitti. Eskisehire veda edip Mersine tasindim, oradan is sebebiyle Sirnak/Cizreye geldim. Kedilerim buyuduler. Yeni bir masaustu pc dizdim, laptop aldim, kiz kardesimi Kanadaya yolcu ettim. Kardesimi ozledim. Annem ziyaretine gitti geri geldi. Babaannemi kaybettim. Cok guzel bir yaz tatili gecirdim, guzel yerler gezdim. Cok sacma seylerle de ugrastim. Ama bu bloga bir kere bile gelip bir kelam yazmadim.

Bugun, su corona salginin herkesin hayatini kisitlayip sacma bir evreye soktugu su berbat donemde oyun oynamaktan o kadar sikildim ki bloga bakasim geldi. Iste buradayim. Yillar sonra gelmis birseyler yaziyorum. Daha ne yazacagimi bile bilmeden yaziyorum. Yarin gene cok sikilir miyim oyun oynamaktan? Bilmem, gelip birseyler yazarsam anlasilir bu.

14 mayis 2014te tumblrima yazmisim..

5 yıl geçecek. gençliğinin en parlak dönemleri. hayatının belki de en eğlenceli yılları geride kalacak. aslında en parasız olduğun ama en çok keyif aldığın yılların geri de kalacak. insanların da aynen aşk gibi masum olduğuna inandığın, ama kalbin yandıkça ikisinin de masum olmadığını öğrendiğin yıllar geçecek.

5 yıl daha geçecek. kendi paranla kendi ayakların üstünde durmayı öğrendiğin yıllar olacak bunlar. yakın arkadaşların bu yıllarda birer ikişer evlenmeye başlayacak. bazen acabalar gelecek aklına. acaba gerçekten evlenmek istediler de mi evlendiler? acaba fii tarihindeki sevgilinle evlenebilir miydin veyahut mutlu olur muydun onunla? bu hayat yerine evlilik hayatı mı daha güzel olurdu? bu 5 sene seni acabalar ile boğacak. hala yaşlanmadığın için diğer bekar yaşıtlarınla cebinde paran önünde kariyerinle hayatın tadını çıkarmaya devam edeceksin. anca 30larının başında olduğun için yalnızlığın alarm seslerini duymayacaksın.

bir 5 yıl daha geçecek. belki bu yıllarda emeklerinin karşılığını alacaksın. kariyerinde gerçekten yükselmeye başlayacaksın. evlenip çoluk çocuğa karışan arkadaşlarının çocuklarını seveceksin. bir yandan çocuk ve ev derdin olmadığı için kariyerinin, özgürlüğünün keyfini süreceksin. diğer yandan bir bebeğin eve getirdiği bebek kokusunu ve mutluluğu her seferinde olabildiğince içine çekip hasret gidereceksin. muhtemelen senden umudunu kesmeyen bazı akrabaların hala sana onun oğlu veya bunun kızından bahsedecek. sense kendinden yaşça küçük kızlarla veya kariyerini oturtmuş erkeklerle gönül ilişkilerine devam edecek, hala alabiliyorken cinselliğin keyfini süreceksin.

sonra bir 5 yılı daha arkanda bırakacaksın. kariyer sahibi bir bekar olarak para senin için bir daha asla dert olmayacak. felsefe yada mistizme olan merakın seni farklı düşünce boyutlarına çekecek. cinsellikten eski keyfi almayacaksın. bu sebeple ki ya daha fazla insanla yatacaksın, ya da cinselliği çok daha az arayacaksın. artık 40larındasın. evlenen arkadaşlarının çoğu senden daha yaşlı gösterecek. sen özgürlüğün keyfi ile vücudunu daha genç tutabileceksin. ruhun gibi. belki ilk defa bu yıllarda arayışa gireceksin. eski enerjiniz kalmadığı ve grubun büyük çoğunluğu evlendiği için akranlarınla eskisi gibi eğlenemeyeceksin. ama senin ruhun hala genç kalacak. içindeki ateş sönmeyecek.

sonraki 5 yılı da geçireceksin. her akşam eve geldiğinde seni bekleyen bir kedin dışında kimsen olmadığını hissedeceksin. geçen 25 yılda hayatın keyfini nasıl çıkardığını anımsayıp gülümseyecek, başarılı kariyerini heba etmemek için kendini sadece işine vereceksin. bu yıllarda belki dünyayı gezmiş olacaksın. nepaldeki bir budist tapınağını ziyaret edecek, mavi nilin nasıl mısır uygarlığına can verdiğini hayal edeceksin.

ve bir gün başını yastığa koyduğunda, yalnızlığının tek mirasın olduğunu hissedeceksin. senin keyfine göre döşenmiş yatak odanda yastığına sarılıp odanın kapısına bakarken o en pervasız olduğun yıllar gelecek aklına. kalbini kıran insanlar ve biten büyük aşklarının ne kadar manasız olduğunu hissedeceksin. hislerini incittiğin, artık sevmediğin için ayrıldığın sevgililerin gözünün önünde belirecek. onların aşkını neden geri çevirdiğini anımsayamayacaksın bile, sadece yüzler gelecek gözünün önüne. gözlerinde bir damla yaş belirecek, ve sen yatağında yapayalnız uyuyakalacaksın. pazar sabahı kalktığında fit kalmanı sağlayan sütlü gevreğinin tadını çıkarırken yalnızlığına ortak olacak kimseyi bulamayacaksın yanında.

kariyerinin, paranın, gezdiğin ülkelerin bir anlamı kalmadığında, şansın güldüğü insanlardan isen senin hislerini paylaşan birini bulacaksın. 30una gelmeden büyük aşkla evlenen arkadaşlarının paylaşmadığı hisleri bu insanla paylaşacaksın ve bunca yıl nerede olduğunu soracaksın ona. sonra farkedeceksin, bunca yıl asıl sen neredeydin?

Paola Nutini, iskoc bir sarkici, yari italyan sanirsam. Cok guzel sarkilari var. Duygularini paramparca edebilir, icindeki acilari disari vurabilir. Ya da aradigin huzuru bulmani saglayabilir. En cok sevdigim sarkisinda diyor ki;

Yukselmek icin, Asktan yukari, Nefretten yukari, Hizlica aklimiz haline gelen bu demir gokyuzunde, Korkudan yukari ve ozgurlukten iceri

Kim yazar bu sozleri? Kim bu kadar guzel tanimlar hayat gayemizi.. Dinlemeniz icin sarkiyi asagiya birakiyor ve yazima devam ediyorum.

Bu sarkida en cok begendigim kisim ise Charlie Chaplin’in “The Great Dictator” filmindeki o muhtesem konusmasinin oldugu kisim. Buraya yazma geregi duymuyorum, dinlerken sozleri acin ve o muhtesem konusmayi dinleyin. Bizler makine degiliz, bizler guclu olmasi gerekeniz, bizler ozgurlugu ve guzelligi goreniz, yasayaniz. Bizler insaniz. Hata yapmamiz gerekli. Yoksa bir makineden ne farkimiz kalir?

Korkularimizi yendikce ozguruz. Bu kadar net. Korkularimizi yendikce ozguruz. Hayata tutunabilmek icin, genlerimizle bize miras kalan o korkulari, cekingenligi atmaliyiz. Atabildim mi? Hayir. Hala korkularimin cogu icimde bagiriyor, kafamin icinde isteklerim ve korkularimin amansiz savasi devam ediyor. Sigarami icerken veya yatagima uzandigimda, nefes alirken ve gokyuzunu izlerken korkularimin ve isteklerimin o amansiz, bitmek bilmeyen savasi devam ediyor ve bir sonraki kararirimi belirliyor.

Gencken pisman oldugumuz seylerle ilgili cok guzel bir soz okumustum. Diyordu ki “Torunlariniza anlatacaginiz anilariniz olmamasindan daha kotu olan birsey varsa o da anlatamayacaginiz anilarinizin olmamasidir.” Bu soz ustune cok dusundum. Cok basit bir anlatimla bu yaslarim icin aldigim en guzel nasihatti sanirim. Sirlarim yoksa beni ben yapan ne kalir geriye.. Torunlarima anlatamayacagim sirlarim ve yasanmisliklarim aslinda beni ben yapan. Onlara anlattiklarim zaten benim ozelimden cikmis olacak ve tecrube olarak onlara aktarilacak. Oysa sakladiklarim bu dunyadan silindigimde, hucrelerim topraga gubre olarak karistiginda benimle birlikte yok olacak. Iste sonsuzluga asil onlarla gidecegim. Sirlarimla.

Kisa bir sure once bir grup insanla tanistim. Once kendileri sonra insanlik icin birseyler yapmaya calisan bir grup akli basinda adam, butun gayeleri mutlak dogruya ulasmak, daha iyi bir insan olmak veya sadece insan olmak. Bunun icin bilgilerini, gorgulerini paylasiyorlar ve kolektivizmi olusturuyorlar. Sonra da beni dusunduruyorlar. Ben sadece insanim. Aptal olabilirim, kor olabilirim, yanlis dusunuyor olabilirim. Bunlarin hicbiri beni suclu yapmaz. Sansim yaver gider veya butun sanslarimi tuketirim. Genede yasamaya devam ederim. Sozlerini anlamiyorsaniz acip takip etmenizi onerdigim bugunun son sarkisinida asagiya birakiyorum. Unutmayalim, bizler sadece insaniz ve kusurluyuz.

Bourne serisini izlediniz mi hic? Kesinlikle oneririm. Bir ajanin tek basina dunyayi yikimdan kurtardigi serilerden degil “Bourne” serisi. Kim oldugunu bilmiyor Jason Bourne, gecmisini hatirlamiyor ama gecmisinden ona kalan bir miras oldugunu ve bu mirasin hic hos olmadigini biliyor. Youtube’da birseyler dinlerken (evet spotify’a bosuna para veriyorum) Bourne filmlerinin sonunda calan o muhtesem soundtrack’e, Extreme Ways’e denk geldim. Bir sarki bu kadar fazla ve bu kadar az duygu icerebilir, filmleri izleyen ve benimle ayni hisleri yasayanlar anlayacaktir, filmin sonunda Bourne kalabaliga karisirken calar bu guzel muzik.Dinleyin, belki su anda ki hislerimi de anlarsiniz…

Kim oldugunu bilmemek nasil bir sey acaba, nereden geldigin, hangi ailede buyudugun, genc iken ne haltlar yedigin.. Kimi sevdigin, hangi askin acisini yasadigin.. Bunlari bilmemek, bunlari hatirlamamak iyi mi gelir insana? Yoksa bir boslukta suzulup durur musun?

Zamaninda bir yerde okumustum, bir kitabi tamamen anlamak ve icsellestirmek icin yazarin o kitaba ayirdigi kadar vakit ayirmaniz gerekir diye. 3 sene mi? 3 sene. 5 sene mi? 5 sene. Kitabi okudugumuzu ve anladigimizi sandigimiz halde aslinda sadece ozeti goruyoruz. Yazarin aklindakileri aslinda ne kadar cozebiliyoruz ki? Biliyorum kimsenin bunun icin vakti yok, ama olsaydi da yapar miydik? Baska bir insanin icindeki karanlik dunyaya inebilir miydik? Bu kadar cesur kimse var mi burada? Hic sanmiyorum..

Cok yakin bir arkadasim yasadiklarimi bir kitaba dokmemi soylemisti. Ustumdeki duygu yukunden kurtulmami ve rahatlamami. O gun icin kesinlikle hakliydi. Bugun ise hakli degil. Duygularimi kaybettigimi hissediyorum. Bu “bir dha kimseyi sevemicem uhuhu” yakarisi degil. Duygularim beni yonetemiyor, mantigimin onune gecemiyor. Yillarca icten icten olmasini istedigim, olmasi icin cabaladigim sey buydu. Oldugunu hissettigimde ise umursamaz bir rahatsizlik hissetmeye basladim. Bugun o kitabi yazmaya baslasam yazabilecek bir sey bulamam. O duygulari bir daha yakalayamam. Duygularimin en son yogun oldugu gun 3 hafta once sali gecesiydi. Rakimi koydum, Yasmin Levy’den Firuze ile baslayip geceyi Onur Akin’dan Asi ve Mavi ile bitirdim. Zorla iki damla gozyasi dokebildim. Sabah bos siseyi gorene kadarsa aksam icip aglamaya calistigimi hatirlamadim. Bu muydu istedigim? Duygulari silmek, anilari unutmak, acisiyla tatliysa rengarenk hatiralari animsayamamak. Belki de buydu, sonunda basardigima gore.

Duygularin baskisini kaybetmesi baska bir sekilde daha etkiledi beni. Oyundan koptugumu gordum. Uzun suredir instagramda stalkladigim (bkz yeni turkce) hatun kisiyle karsilastigimda hic yanasamadim, ertesi gun instagramdan sacma sacma mesaj atip bir muhabbet oturamadan cevap vermeyi kestim (tabi hatun kisi muhabbete devam ediyodu gibi bisi cikmasin, 2-3 mesaj atildi toplamda) . Duygularim beni yonlendirirken boyle miydim? Kesinlikle hayir. Hatun kisiyi tavlayana ya da siktiri yiyene kadar oyun hakkinda ogrendigim ve tecrube ettigim herseyi uygulardim. Simdi sadece bosveriyorum. Neyseki bu bosvermislik hayatimin her asamasina yok. Okulumdur, ev arkadaslarimin (yuri ve mia) bakimidir, evin duzenidir gibi konularda hic olmadigim kadar dikkatliyim..

Bu kadar yazdiktan sonra konuyu bir yere baglamak gerek sanirim. Hayatimdan konustuktan sonra konuyu hayatim disinda nereye baglayabilirim ki? Referandum sacmaligina mi yoksa surekli abarti gelen faturalarima mi? Bence hic bir yere baglamayayim ve bitireyim.. Ama Yasmin Levy'den Firuze'yi dinleyin siz, unutmayin.

En son 24 Aralik 2015 tarihinde bloguma yazi girmisim. Bugun 14 Ocak 2017. 2016 yok bu blogda, hmm..

Nispeten guzel gecen koca bir sene birsey yazmamak ilginc, bu koca senede okul durumumu acayip derecede duzelttim, cok guzel bir iliski yasadim (ki tam olarak 1 sene surdu, basladigi ve bittigi ay ve gun ayni o derece yani), keyifli staj surecim, dolarin 3.80, euronun 4 olmasi, 15 temmuz, surekli bozulan camasir makinem, yeni laptobum, artik duzenli ve temiz evim.. bunlarin hepsi benim blogda son yazimi yazmamdan sonra oldu. Guzelim blog ise sabit kaldi. Sadik blog, hic oyle degisme ihtiyaci duymadi, benim degismemi dert etmedi, sifreyi unuttugumda yenisini mailime gonderdi. Canim blogum benim.

Dun guz doneminin son finaline girdim. Bir ders disinda (anladin sen beni..) gene guzel ve basarili gecti. Gece gunduz calismadim ama dersleride aksatmadim. Zaten mevzuda buymus. Devremden son arkadaslarimda bu donemle birlikte mezun oldu. Benim icin tatsiz oldu, 5 sene once beraber okula basladigim adamlar gitti ve ben hala burdayim. Bir nusubet bin nasihat iste..

Mezuniyete yaklastim genede, 2nin altinda olan ortalamami 2nin ustune cikardim, rahat bi nefes aldim. Bundan sonra da bir daha dusmez, sunun surasinda oturup sinavdan once calismam gereken 2 ders kalmis. Bir daha okul uzatir miyim?

Acikogretime basladim. Herkes isletme okuyor bende okuyayim dedim. Of yani, tam finaller bitmisken sabahin korunde sinava gitmek ne amk! Yarinda sinavlara gideyim ikinci donem birakacagim bu zimbirtiyi.

Klavye aldim, steelseries apex 350. Tatli klavye valla, bole renk renk pavyon gibi sipa. Ama ingilizce, ki bence daha iyi kod felan yazarken rahat oluyor, ğ ü ş ı ö ç harfleri olmadan da bir sey yazdigimda anlasiliyor. Siz farkettiniz mi butun yazinin bu harfler olmadan yazildigini? Sikinti su ki laptop klavyesi turkce, onu da ingilizce yapmak istemiyorum. Arada kafa karisiyor garip sekiller yazilar cikiyor.

Kediler bir yaslarina daha girdiler. Kac oldular acaba? 5, 6? Buyudu sipalar ve beni afakanlar basmaya basladi. 10 sene daha benimle olurlar mi acaba?

Tamamen tutune gectim. Millet e-sigaraya ben tutune. George Karalias kullaniyorum ve artik paket sigaralar midemi bulandiriyor. E-sigara da baslangic icin cok maliyetli geldi. Tutun iyidir ya birakana kadar boyle devam ederim ben.

Avrupa turu yaptim. 5 ulke gordum. Medeniyetten kasit neymis bir daha anladim. Sigara izmaritlerinin o kadar ulke icinde sadece Koln’deki Turk mahallesinde her yere atildigini gordum. Karsidan karsiya gecmeyince sana tesekkur eden soforleri gordum, oysa doner donmez daha esenlerde bir arabanin altinda kaliyordum..

kasap.me domainim hala [email protected] mailim haricinde tamamen kullanissiz. Ona da bisiler yapacagim ama bakalim.

Sevdim, sevdim ama olmadi. Okul konusunda yaptigim hatalarin sonucunun bir iliskimin bitmesi olacagini hic dusunemezdim. En azindan bitmesinde benim payim ve etkim okulumun bitmemesi oldu. Pismanliklar iste..

Din ve politikaya kafayi daha cok taktim. Cok dusundum, cok okudum. Cok yorum yaptim. Cogu yorumu sessizce yaptim. Seslendirecek yurek yoktu belkide. Bir gun seslendirmek isterim.

1 sene gecti be blog. Sen beni bos bos bekledin ve bir sene gecti. Bu aksam Mia kucagimda Yuri masamda yatarken, sicak cikolatami yudumlarken hislerimi, dusuncelerimi, deneyimlerimi yazdim bir daha. Senin sayende yazdim sevgili blog. Hadi iyi geceler.

10 gün önce bugün bloguma yazı girmişim. ben değil blog söylüyor. pek bişi yapmadım bu 10 günde aslında. şu bahsettiğim framework olayına da çok durmadım. hayatımda pek çok konuyu baya saldım hatta. ama çok önemli bir şey yaptım. dün spora başladım.

askeri liseden sonra bir daha spor yapmayacağım demiştim. yok güzel kardeşim öyle olmuyor o iş. sen öküz gibi ye, yat, ee? vücudumun şekli gerçekten bozuldu. bunun artık düzelmesi gerekiyordu. en yakın arkadaşlarımdan ikisi de düzenli spor yapıyorlar. katıldım keratalara. dün gittim ve ısınma haftama başladım. neredeyse 5 sene olmuş spor yapmayalı! 5 sene. ama özlediğim bir şey varmış, o da kas acısı. askeri lisede nefret ederdim zorla yaptırılan antremanlardan dolayı. şimdi ise antreman sırasında kaslarımda oluşan acı hoşuma gidiyor. feci şekilde hoşuma gidiyor.

ilk günün günahı olmaz derler. veya ben dedim. kaslarımı bu yeni spor durumuna alıştırmak için yaklaşık bir hafta antreman yapacağım. sonra göbeği eritmek ve üst vücudu biraz şekillendirmek üzerine çalışacağım. şu anda boyum 186, kilom 97, bel 108 cm, omuz 118 cm, kol ise 36 cm. hedefim yağ kaybedip kas yaratıp 85- kiloya inmek, beli 90cm altına indirmek, omuzu 125+ cm çıkarmak kollarımı da 40+cm çıkarmak.

bu işle ilgili ilk öğrendiğim şey vücut yapmanın tamamiyle para ile alakalı olduğu. paran varsa bir kere beslenmeni en düzgün şekilde sağlayabilirsin. zaten olay üç ana aşamadan oluşuyor. antreman, dinlenme, beslenme. üçünü de doğru şekilde yapmam yaza kadar istediğim ölçülere kavuşmamı sağlayacaktır. yazın biraz ara vereceğim yalnız önümüzdeki yıl devam edeceğim.3 ay spor yapıp bırakmak saçmalıktan başka bir şey değil.

beslenme ile ilgili en önemli mevzu bence alınan kalori ve protein miktarı. günlük 150+ gram protein almam gerekiyor. sadece tavuktan alacak olsam 600-700 gram tavuk ediyor. sadece yumurta beyazından almak istersem 30 yumurta ediyor. düzgün ayarlamak önemli. protein tozu almayacağım çünkü definasyondayım şu anda. yani diğer adı ile cut. 1-2 ay definasyonla gideceğim, sonrasında muhtemelen bir ay kadar bulk yapar bitiririm. yazdan sonra vücudumu iyi tanımış olacağım için onun planı o zamana.

sporla ilgili canımı sıkan bir mesele antremanlardan sonra yorgun olacak olmam. cinsel hayatımı bir süre olumsuz etkileyecek bu. gücüm kalmayacak çünkü eheh.

antreman ve beslenme programım düzene oturduğunda artık buradan yazarım neler olduğunu. hadi bakalım.

Startup Framework çıktığında iyi bi sükse yaptı. satışları sanırsam 10bin civarı bişi olmuştu. 250 dolarlık bi ürün için iyi para hani. bu startup framework denen olaydan sonra bir kaç hmtl/css bundle daha çıktı ortaya. bence mantık çok çok iyi. elementler var, sen görsel olarak tasarımını yapıyorsun, nerden hangi kodu alacağını biliyorsun, yapıştır, işin çoğu hazır. sonrasında eklenecekiçerik ve 3-5 ufak düzenleme kalıyor. mantık bu teoride kolay ama pratik öyle mi?

bu ürünü almayı çok düşündüm. elimde infinite scroll/one page site tarzı ürün/tanıtım sitesi isteyen müşteri olduğunda yapıştır geçle olayı çok basite indirger işlerimi çabuk bitirir ve daha hızlı para kazanırım. hehehuhauhahahah asdfsdf (kötü adam gülüşü)

düşününce baya mantıklı her şeyden önce. güzel hoş efektleri olan bir siteyi 500tlden aza yapmayacağım düşünülürse baya mantıklı. öncelikle startup framework bana çok pahalı geldi söyliyeyim. 250 dolar az para değil şimdi. bende alternatif bakınayım dedim. işlerini zaten takip ettiğim bir abi olan Carlos Alvarez (kim olduğunu siz bulun) Landing Sumo diye bi bundle hazırlamış. Wrapbootstrap’te 13 dolar mı neydi. bende anında aldım. içinden 20 kadar tema ile 3 bonus çıktı. yalnız temalar o kadar da kaliteli değiller. ki carlos abi aslında bir şeyler üreten bir insan değil. özellikle codrops makalelerini takip edip ordan çok fazla kod araklayan bir kişi. bende yapıyorum aynısını onun için bu konuda fazla bişi söylemeyeceğim. benim landing sumo’da yaşadığım hayal kırıklığı elementlerin parça parça kullanmak üzere hazırlanmamış olmasıydı. yani birinde beğendiğin header, diğerinde beğendiğin footer bi diğerinin content areaları arasında karışık çerez oluşturmak istiyorsan uğraşıyorsun. e ben zaten bunu internetten kod parçaları bulup kopyala/yapıştır yapabilirim neden bu kadar kasayım?

burada ufak bi hayal kırıklığı yaşadıktan sonra dedim yeter parası neyse verelim şu startup framework’e. özel hayatımda ki değişiklikler sonucu Avrupa yolculuğumu belirsiz bir tatile erteledim. biriktirdiğim para da kaldı elimde. aldım. iyi mi ettim? hayır. çünkü bu adamlar da ahım şahım bişi yapmamışlar. burada ki sorun da istediğin elementleri karıştırabilirsin ama büyük bir kod kalabalığı olşuyor. ki ben kod kalabalığından karmaşıklığından nefret ediyorum. daha basite indirgeyeyim dedim cıks. 100 elementi değil belki ama 20 tanesini sıfırdan kodlarım o sürede.

sonuç olarak bunlardan yana ağzım yandı memnun değilim. işleri gene kendim kodlaya kodlaya yapacağım. isteyen olursa bedava startup framework veya landing sumoyu mailler yollarım. buraya yorum bırakın, sonra bana maille felan ulaşın dosyaları size paslarım. ama startup framework’ün designer kısmını yollamayabilirim çünkü 700 mb civarı bişi oluyor o zaman.

şimdi bu bundle’lar da işin güzel yönünü ve kötü yönünü iyi gördüğümü düşünüyorum. niyetim yavaş yavaş uğraşarak kendim bir bundle oluşturmak. bunlardan çok daha esnek bir şey yapmayı düşünüyorum. zamanla göreceğiz nası bişi olacağını. ya da olmayacağını.

keyifli günler.

bugün psikologa gittim. vala 150 kağıt bayıldık içime oturdu az biraz. bir buçuk saat kadar sürdü seans. kendimden bahsettim, son 3-4 yıldan bahsettim ve görüşme kendisini tamamlar bir hal aldı. insanların neden o kadar para verdiklerini de anlamış oldum çünkü iyi geliyor.

konuşma iki konu üzerinden döndü ilk olarak. ama birincisi ağır bastı ve sadece ona yoğunlaştık. ilişkiler konusunda yaşadığım hayal kırıklığı vs üzerine uzun uzun konuştuk. gerçek olduğunu bildiğim konuların farketmediğim diğer konularla önüme serilmesi farkındalığımı artırdı. mevcut ilişki durumundaki karmaşa, olayın geçmişi ve diğer ilişkilerimin genel bir muhasebesi ve durumuma odaklandık.

şunu farkettim o sırada, ben kendimle ilgilenmiyorum. kendi mutluluğum için bir şeyler yapmıyorum. ilişkilerde veren bir kişi olduğumu biliyordum ama bunun ne kadar doğru olduğu tartışılırdı. dedim ya, farkındalığım arttı. bazı şeylere bir yerde dur demek gerekir. sağlıklı değilse değildir. bir şahsiyet neden beni iki gündür arayıp sormuyor çok iyi biliyorum. çünkü onu üzen ve aldatan birisi ile birlikte ve adım gibi eminim ki kendisi gitti. ben ise, siktir edip sıkışınca aranacak insanım. sikerler. doğrusu bu sikerler.

insanları üzme ve bundan zevk alma eğilimim ise normal bir durummuş. doğru olmayabilir ama normal. kendimi keşfetmem gerekiyor sonuç olarak.

bugün sonuç olarak benim çıkarımlarım şu şekilde oldu;

1) çalışma fikrimi bıraktım.

2) spora başlıyordum kararım kesin.

3) balık yağı vs ile beslenmeme dikkat ediyorum.

4) serotonin salgımın artması gerekiyor buna değinilecek.

5) bir kaç kitap var alınacak.

6) sağlıksız ilişkiden çıkılacak.

7) ilişkilerdeki rol durumu değerlendirilecek.

8) meditasyon, kendini dinlemek.

9) kan tahlili yaptıracağım.

bunlar yapılacak, duygu durumum düzeltilecek. psikiyatriste gidip cymbalta’yı tekrardan almayı düşünüyorum. şimdilik düşünce ama büyük ihtimalle alacağım.

hadi bakalım.

şimdi efendim javascript ile bişiler yaptım karaladım ettim. dilin mantığını anladım. yani tam anladım denmez tabi epey kurcalamak gerek ama epey bi çözdüm temeli. bişiler de yazdım karaldım. en basit yazdığım scipte github blogumdan ulaşılabilir. ha unutmadan ingilizce blog tutmaya (iptal) dım. neyse. blogda background resmini süre ile değiştiren bir script var. mantık çok basit. daha da basit olabilir mi bilemem. bi iki ufak şey daha var yaptığım ama üşendim yazmaya. neyse.

javascript foundations serisinden sıkılıp “For best results, we recommend first taking these prerequisite courses: javascript bla bla and bla bla” uyarısın es geçip jquery’e başladım. ulan. bu çok kolay. yani jquery ciddi anlamda çok kolay. api’ye giriyorsun, ne kullanacağına bakıyorsun, yapıştırıyorsun tataaaaam. js’de yapmaya kalksam 7 günümü alacak iş 4 dk’da halloluyor bitiyor. tabi jquery sadece api’den bakıp yazılacak app felan değil. hatta benim gördüğüm kadarıyla jquery oradakilerden çok daha derin bir şey.“yazar burda felsefe yapıyor..anlayana”

javascript olmadan jquery olur mu sorusu çok popüler. sanırım jquery 1.0 yayınlandığı gün sorulmuştur bu soru ilk defa. jquery son sürüme kadar devam eder sorulmaya. bence efendim olur. gördüğüm bu. ama javascript’in temellerini bilmek çok daha iyi olur. bir arraya pop yapmayı bilmiyorsan ve anonimus function nedir haberin yoksa en basit yerde takılır kalırsın. demem o ki js kasın azcık. 2 3 hafta yeterde artar bile. sonra yardırın gitsin jquery.

aşağıya basit bir jquery kodu bırakacağım. ondan önce demek istediğim şey sırada javascript’te interaktif işlere girişmek, jquery’de daha ileri düzey app yazmak sonra angular.js. ha bi de node.js var tabi. node.js çok istiyorum. o kadar ki ruby’i siktir ettim felan yani. içimde sadece javascript kasma isteği var. hem front-end’de kullanacağım güçlü bir dil, hemde yapabilirsem node.js sayesinde back-end’de kullanacağım bir dil olacak. bir taşla 3-5 kuş heheh.

// 1. Hide .spoiler elements
$(“.theList span”).hide();
$(“.theList .x”).hide();
// 2. Add a button
var bttn = ‘<button class=”btt”>Reveal Spoiler</button>’;
$(“.theList”).append(bttn);
// 3. When button clicked
$(“.btt”).click(function() {
//3.1 Only show selected .spoiler element
$(this).prevUntil(“.thelist”).show();
//3.2 Get rid of button
$(this).remove();
console.log(“buton gitti spoiler geldi”);
});

kodun tamamına bu adresten ulaşabilirsiniz.

kimdir gerçek erkek? bilmem.. belki de bilmem ama hissederim.

gerçek erkek kuş gibidir. uçar ve uçar. yuvasını arar.

gerçek erkek aşık olur. sadece kime olacağını bilmez.

gerçek erkek vazgeçmez kanımca. vazgeçemiyeceği şeyler vardır ve vazgeçemez. bırakamaz bir türlü.

gerçek erkek ellerinin arasında narin bir kuşu tutmasını da bilir, o ellerle bir aslanı boğmasını da.

sabırlıdır gerçek erkek. pek çok şeye sabretmiş olabilir.

sevdiği bir başkasıyla birlikte oldu diye vazgeçmez gerçek erkek. sevgi onun için bambaşkadır.

sevdiği varken başkasıyla birlikte olur mu gerçek erkek? olur. hoşlandıysa olur. ama sevdiğini unutmaz.

piçtir aslında gerçek erkek. vardır o piç tavırlar konuşmalar. ama duygusaldır da.

hatırlar gerçek erkek. neleri neleri hatırlar..

küser gerçek erkek. çocuk gibidir aslında. trip bile atar.

üzülür gerçek erkek. pek çok hata yapmıştır hayatında. bu hatalar onu erkek yapmıştır ama üzülür. hatasız olmayı kim istemez?

ama mükemmeliyetçi değildir, bilir kendinde ne kusurlar olduğunu.

çapkındır gerçek erkek. sever kadınları tavlamayı, belki de harcamayı. ama kötü davranmaz özünde.

yoktur gerçek erkek. kadınlar için bir ütopyadır. görmez kadınlar gerçek erkeği ve üzülürler nerde bu diye, oysa hepsi hayatında pek çok gerçek erkeğe bakmıştır, görememiştir aslında.

bugün kimin hatırlamıyorum ama bir blogda gördüm bunu. benzerini. 25 hedefi vardı yazarın. benim yok. yani 25 tane. belki de vardır yazdıkça çıkacak zaten.

2014 benim için pek çok açıdan başarısız bir yıl oldu. beklemediğim bazı açılardansa başarılı oldu ki bu kısmı ilginçtir. ama tam olarak nelerin değiştiğini şimdi oturup tek tek sayamam çünkü öncesi nasıldı veya sonrasının nasıl olmasını istiyordum diye bir planım yoktu.

şimdi sıra 2015e geldi.

1- bu yıl birinci olarak programlamayı öğrenmek ve en az iki dile hakim olmak istiyorum. ruby ve java önceliklerim. tabi javascripti ayrı tutuyorum. kısa bir sigara molası. belki php’de de kendimi geliştiririm ama sanmıyorum. öncelik değil yani.

2- ekonomik durumumu düzeltmem gerekiyor. herhangi bir öğrenciye çok rahat yetecek hatta aile geçindirecek(ki geçiniyor, asgari ücretle geçinen 4 kişilik aileler var!) kadar gelirim olmasına rağmen ayın sonunu çıkarmayı bir türlü başaramıyorum. kredi kartı borcum vardı epey kapattım kalan cüzi miktarı da yakında yatırıp bu işten kurtulacağım. web sitesi yaparak ek gelir sağlamayı planlıyorum. daha önce yapmıştım güzel oluyor. öğrenci için güzel yani.

3- derslerimi yoluna koymam gerekiyor. üstten alttan 15 ders bir anda almak gibi bir şey yapmayacağım bu sefer. almam gerekeni alacak, sakince yoluma devam edecek ve öğrenerek derslerimi vereceğim.

4- ilişkiler konusuna dikkat edeceğim. eski kız arkadaşımla görüşüyorum şu anda ama görüşmek bu devamı zamanla belli olur. kafamı da başkalarıyla doldurmaya gerek yok. çok zaman/emek/para harcıyorum bu duruma ve uzun vadeli güzel bir getirisi yok.

5- kendimi insan olarak geliştirmem gerekiyor. paslandığımı hissediyorum. eski yaratıcılığım, enerjim ve öğrenme kabiliyetim kayboluyor. bunun üstüne durmalıyım.

6- spora başlıyorum. yakın arkadaş grubum harıl harıl spor yapıyor, kendisine bakıyor. kilo almış ve hamlamış haldeyim. bu durum değişecek.

7- spiritüel gelişimeme devam edeceğim. bu başlık çok önemli durmuyor aslen ama kişisel gelişimime büyük ivme kazandıracağı bir gerçek. yıllardır ara verdim buna bu konuyu daha da es geçmek istemiyorum.

8- sanırım şimdilik bu kadar. yazıyı günceller yenilerini eklerim belki. eklemem belki. severim kendimi ve kedilerimi.

Treehouse Ruby on Rails eğitimlerinde html/css derslerini ve sınavlarını hızlıca atladıktan sonra sıra javascripte geldi. Javascript 1995 yılında C dilinden esinlenerek tarayıcılarda çalışan bir dil olarak tasarlanmış. İsmini o dönem bayağı popüler olan Java dilinden esinlenerek javascript yaptıklarını duymuştum.js

Daha önce javascript ve jquery kullanımım işime yarayacağınainandığım hazır kodları alıp biraz deneme/yanılma ile bunları istediğim kıvama getirmem üzerine kuruluydu yalnız dilin çalışma mantığı ile ilgili yeterli bilgim yoktu. Ruby’e başlamadan önce programlamanın mantığını çözmem için javascript eğitimi almam hem front-end development’ta eksik kaldığım noktayı tamamlayacak hem de back-end development’a arkada eksik konu bırakmadan başlamamı sağlayacak. Bu açıdan treehouse’u bir kez daha tebrik ettim.

Introduction to Programming başlığında basit komutlar,yorumlar ve variables(değişkenler) ile başladık. Php geçmişim olduğu için konular gayet geldi. Sonrasıda if/else ve loops (for/while) ile devam ettik. If/else ve while gene php geçmişimden dolayı çok kolay geldi. For döngüsünü çok kullanmadığım için üstünde bir saat kadar durup epey kurcalama yaptım. Sonuç olarak burada da eksiğim kalmadı. Ardından olay arrays ve objects’e geldi. Array’s bugüne kadar aldığım bütün derslerde anlatılan ilk konu olduğundan (ne alakaysa??) gene cacık bunlar serimi bozmadı. Objects konusunda ise çok emin değilim ahaha.

Başlığın son konusu functions. Php’de ki functions’tan çok farklı olacağını sanmıyorum ama göreceğiz. Merak edenler için dersler sırasında yazdığım bir kaç basit javascript kodunu aşağıya bırakıyorum. Daha detaylı anlatmak isterdim ama hazır zaman bulmuşken bugün Ruby derslerinde epey ilerlemek istiyorum.

aşağıda isim değişkeni için tarayıcı soruyu soruyor. aldığı cevapı variable olarak kaydediyor ve alert ile önüne merhaba koyarak önümüze sunuyor. yalnız sonraki aşamada aynı isim değişkeni değişiyor ve alkin oluyor. dolayısıyla konsolda isim değişkeni farklı görünüyor.

var isim = prompt("isminiz lütfen")

alert("merhaba " + isim );

isim = ("alkin");

console.log("console ismi " + isim);

aşağıdaki kod ise 1den 100e kadar olan sayıları konsola yazdırıyor. 3’e tam bölününler yerine fizz 5’e tam bölünenler yerine ise buzz yazıyor. 15’i yapmadım ama mantık basit anlaşılır zaten.

 sayi = 0;
while(sayi < 100){
  sayi = sayi + 1;
  if (sayi % 3 == 0) {
  console.log("fizz");
  }
  else if (sayi % 5 == 0) {
  console.log("buzz");
  }
  else {
  console.log( sayi );
  }
 }

bugün meydan simülasyonu dersimden kaldım. hiç beklemiyordum kalmayı ve çalışmam o kadar kötü değildi. pekala böyle olmuş olabilir ve yapacak birşey yok. okulum uzadı kesin olarak. beklenen buydu, canımı daha fazla sıkmanın bir anlamı yok. bir kaç gün önce bir arkadaşım sayesinde github kullanmanın temellerini öğrendim. evet bende artık ftp’nin gereksiz olduğunu düşünüyorum 😀 bundan sonra en basitinden en kasışına bütün projelerimde github’ı kullanacağım kesin. treehouse, codecademy ve codeschoolda ruby eğitimlerine başladım. beni gerçekten içine çeken treehouse oldu. html/css biliyorum yalnız ruby on rails öğrenmek istiyorum dediğimde beni yönlendirdikleri track’te html/css’den başlamaları dikkatimi çekti. videoları atlayıp sadece code challange ve testleri yaptım yalnız treehouse’ın işi ciddiye alıp temelden öğrettiğini görmüş oldum. şu anda programlama mantığnı javascript ile anlattıkları derslerdeyim ve harika bir iş çıkarıyorlar. js’yi öğrenmeyi istiyordum ve temelden daha ileri düzeyde js eğitimini sırf programlamanın mantığını anlamam için ruby derslerinden önce veriyorlar. istersem php kursunu da alabilirdim ama zaten orta düzeyde php biliyorum ve ruby’nin php’den daha gerekli olduğunu düşünüyorum. bugün öğrendiğim javascript ve github bilgilerim ile server’ımla bağlantılı olarak bir kaç basit uygulama vs geliştirmeyi düşünüyorum. bakalım neler olacağını göreceğiz. treehouse’ı denemek isteyenler varsa buradan üye olup ilk 14 gün ücretsiz bütün kurslara katılabilirler. programlamayı öğrenmek isteyenlere kesinlikle öneririm.

derdim bu değil. okulu bırakmak yani..

1 ay oldu içimde bastıramadığım bir sıkıntı var. aslında bastırıyorum yalana gerek yok ama genelde sıkıntı beni bastırıyor ve bastırdığında ne yapacağımı şaşırıyorum. içimden bağırmak, ortalığı yakmak, belki ağlamak belki ağlatmak, koşmak ve yatmak geliyor. duygu dünyamda11inanılmaz bir harabe var ve bunun sebebini bulamıyorum çıkaramıyorum OLMUYOR nedense yapamıyorum. ilişkimin bitmiş olması değil bu. olmamış bir ilişki değil bu. kokusu alınmış insanlar da değil bu. ki karşı cins ne kadar çekici gelse de onlara yaklaşmak için bir adım atmıyorum artık, gereksiz geliyor bir sebepten ötürü. hemcinslerim zaten çekici gelmiyor merak eden varsa..

kedilerime sarılmak büyük keyif veriyor artık. zaten genelde benimle uyuyorlar, uyandığım zaman onları yanımda görmek bana büyük keyif veriyor. evladımmış gibi seviyorum sıpaları. zaten şöyle bir baktığımda bana keyif veren bi bu sıpalar var birde front end development. okulu saldım sanırım. simülatör sınavı gibi bir sınava uyumadan gidecek kadar saldım. UYUMADAN gidecek kadar. yarın radar teori sınavım var ve adam akıllı çalışmayı geçtim oturup yarım saatten fazla bakmadım bile. okulu bırakmak gibi bir düşünce 1 aydır aklımda bir yerlerde vardı zaten şu anda doruklarını yaşıyorum bunun. ha bırakacağım anlamına gelmiyor bu tabi. kaç yılın emeğini çöpe atmayacağım..

ama bir psikolojik destek almayı istiyorum artık. final haftam bittiğinde bir doktora görüneceğim. tabi doktorada derdimi anlatabilirsem.. etrafımdaki yakınımdaki insanlara bile anlatamıyorum anlayamıyorlar doktor nasıl anlayacak göreceğiz. anlamamaları onların suçu değil tabi ki ben anlatamıyorum. çoğu şeyi içinde yaşayan bir insan olarak sıra derinlerdekini anlatmaya gelince tıkanıyorum. klavyemin çıkardığı ses ise çok güzel geliyor şu anda. bir sigara sarayım öyle devam edeyim bari. kahvem bitti ne yazık ki başka kahve yapamayacağım…… .s

sigara sarıldı, yakıldı, ilk nefes alındı ve klavye devam. paraya çok önem veren bir insan değilim. elimdeki parayı harcarım. aylık harcamalarım her türlü asgari ücreti geçiyor. annem sağolsun onun kartını yediğimde de çok bir şey söylemiyor. yani işin özü para konusunda çok sıkıntım yok. gel gör ki bir süredir aklımdaki tek düşünce ciddi anlamda zengin olmak. ne hava trafik kontrolörü olmak ne de front end developer olmak insanı çok zengin edecek şeyler değil. ikisini bir arada yaparsam ciddi anlamda iyi bir gelirim olur ama olay bu değil. olay uluslararası holdingler sahibi olmak gibi bir şey.

yalnız kalmak istiyorum. kedilerim, bilgisayarım, sınırsız kahve ve çikolatam, kesintisiz internetim, müziklerim, bir kaç iyi bilgisayar daha ve zamanım olsun istiyorum. birde kaliteli tütünüm. kardeşim sınavlarını bitirip gitti, ev bana kaldı ve nedense hem zevkli hem acılı oldu bu. sıpayı görmek beni mutlu ediyorken evde yalnız kalmakta mutlu ediyor.

insanlarla konuşmak görüşmek istemiyorum. bir yandan istiyorum bu ayrı konu. ama yalnız olmak istiyorum, şu post-akoliptik filmlerdeki gibi sanırım. toplum sıkıyor belki de beni. ya da onun getirip götürdükleri.

evet, sanırım biraz rahatladım iyi geldi bu yazı. biraz radar teori bakarım sanırım. bakalım radar teori ne kadar keyifli gelecek. iyi geceler.

bu gece Mr. Nobody‘i izledim ki izlemez olaydım. beni düşündüren ve birbirleri ile derin bağlantılı olayları olan filmleri çok seviyorum. bu filmde bana aynısını verdi saolsun. şu anda filmin etkisindeyim. filmden birşey anlaşılmıyor denilmiş ki doğru birşey anlamıyorsunuz, ya da anladığınızı farketmiyorsunuz. filmin beni vurduğu noktalar o kadar çok ki hangisinden başlamalı hangisinden bahsetmeli bilmiyorum. zaman zaman duygusallığı da tutan bir insanım ki aylardır tutmuyor belki de duygusallığım. buna rağmen filmde bir kaç yerde neredeyse ağlayacak olduğumu farkettim. teşekkürler Mr. Nobody.

her seçimin bir sonucu olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. outcome dediğimiz bu sonuçlara katlanmak bazıları için zor olur, bazıları için olmaz. ama aslında katlandığımız şey seçimlerimizin sonuçları değildir. katlandığımız tek şey kendi gerçekliğimiz. değişken gerçeklik. kendi dünyamızda ulaştığımız sonuçlar bize yansıyor bundan başka hiçbir şey olamaz. buna inanıp yaşayan bir insanım zaten. bunu kadere inanan insanlar kaderle bağdaştırabilir, inanmayanlar bağdaştırmazlar. çünkü gerçeklik budur. gerçek olan kendimiz ve aynada yarattığımız yansımamız. geriye kalan bir dünya dolusu şey “bana göre kırıntılar” gözümüze çarpan detayların tam kendisi.

ne güzel ki zevk algılarımızın bizlere yansıttığı gerçeklikten kaçınımın oluşturduğu sahte bir dünyaya kalmıyoruz. herşeyin boş gelebileceği ama aslında gelmemesi gereken bir sigaranın dumanı gibi hem gerçek hem yalanız. sigaranın dumanı çıktıktan sonra bir daha asla sigaraya girmez. patates püresine karıştırdığımızda ketçap ile pürenin bir daha asla ayrılamayacak olması gibi. çünkü düzensizlik ben‘in doğasında var. düzensizliğe eğilim. ve ben olan evren, evren olan ise ben. veya sen. belki de Hallâc-ı Mansûr bunu farketmiş ama yanlış dönemde bunu yüksek sesle söyleme yanlışına düşmüştü. veya onu yaratan benim zihnimin yansımalarıydı.

iyi seneler.

Blogumda şurda yukarıda yeni tema tasarımıma başladım dedim. Haftalar oldu tasarım yok hala ortada. Aslında bu sürede 2 tema bitirdim hatta wp entegrasyonunu yaptım ama içime sinmedi. Renkler felan garip geldi. Hatam bir taslak oluşturmadan direk html/css girişmemdi. Böyle olunca herşeyi ayrı ayrı kodladım sonra uyumsuz oldular. 1. sırada kodladığım ile 5. sırada kodladıklarım uyumsuz gibi yani. Neyse bu işin böyle olmayacağını anlayınca dribble, behance ve themeforest gibi bilimum siteleri aşındırmaya başladım. İyi de oldu.

En son başladığım tasarım tamamen [pumpkin]flat [/pumpkin]bir tasarım oldu çok da hoşuma gidiyor şu anda.

Peki Flat Tasarım Nedir?

Flat tasarım (Flat Design) minimalistik bir yaklaşımla çarpıcı ve göz yormayan renkleri kullanarak, yazı tipi ve sadeliğin vurgulandığı tasarımdır. En kısa tanım bu olur sanırım. Her yerde Windows 8 ve IOS 7 ile bu çılgınlığın büyüdüğünden bahsedilmiş. Kısmen doğru ama flat tasarım bu ikisi ile patlamadı. Zaten ihtiyaç duyulan bir şeydi flat design.

Geçtiğimiz yıllarda tasarım ve kodlamada iyi olduğunu göstermek isteyen ui ve ux designerlar ile html/css/js geliştiriciler yoğun efektler kullanarak websitesi/uygulama tasarlıyorlardı. Başta bu göze gayet güzelgeliyordu yalnız iş çığrından çıkmaya başlayınca kullanıcıyı yoran bir ortam oluştu.

Şöyleki:

Bu örnekte bol bol gölgelendirme görebiliriz. Tabi bahsettiğim tasarımlar genel olarak bu kadar kötü değiller. Ama arkaplanıyla, font renkleriyle, gölgeleri ve buton renkleri ile çarpıcı bir örnek oldu bu.

Bu yorucu akımlar yerini ilk olarak minimalizme bıraktı. Yalnız minimalizim bence bazı şeyleri karşılamıyor. Burada işte flat tasarım baskın geliyor. Kullanıcıya aradığı şeyleri farklı renkler ve anlaşılabilir elementlerle yansıtan flat tasarım 3 boyutun karmaşıklığını bırakıyor.

Flat Design 2 Boyutlu Yapılır

Flat design'da sade ve basit elementler kullanılır. Köşelere yumuşatma verilmez. Ya yuvarlaktır ya da dikdörtgen ya da kare yada altıgen ya da herneyse. Yalnız gereksiz yuvarlama uygulanmış, gölgelendirme yapılmış elementlerden kesinlikle kaçılır.

Flat Design 2 Boyutludur

Tipografi çok önemlidir. Efektler ile vurgulanmayan tasarım yerini vurgulanan içeriğe bıraktığı için flat design'da tipografi önemlidir. Bu sayede kullanıcıya vurgulanmak istenilen bilgi vurgulanmış olur. Tipografik öğelerde vurgulanan renkler içeriği görsel açıdan zengileştirir ve vurgulanmak istenilen bilgiyi vurgular. Tipografik ögeler butonlarda ve diğer yerlerde kullanımı ve etkileşimi kolaylaştıracak şekilde açık, net bir şekilde kullanılır. Tercih genelde büyük boyutlu metinlerden yana olur.

İyi Bir Tipografi Flat Design İçin Vazgeçilmezdir

Renk vurguları çok önemlidir. Genelde tatlı ama göze çarpan gene göz yormayan (kullanımına göre) renkler kullanıyor. Bu konuda belki de en iyi kaynak flatuicolors.com. Kesinlikle bakmanızı öneririm.

Bu yazımda bu kadar sanırım. Gene pek bi düzensiz ama aklıma geleni yazdığım bir yazı oldu. Okuyup yararlanan herkese teşekkür ederim. Tasarımlarınızda sadeliğe ve son kullanıcıya önem vermeyi unutmayın. Başarılı tasarımlar.

Dipnot: Ben ne UI Designer'ım ne de UX. Yani tam profesyonel bir yaklaşım yaratamadım yazımda.

Bir süredir blogumdan tam anlamıyla uzaktayım. Sadece blogumdan değil diğer sitelerimden de fazlasıyla uzaktayım. Önce php uygulama geliştirme, sonra aldığım tema siparişi, vizeler, ıvır zıvır tıvır vs diye gidiyor bu liste. Geçtiğimiz günlerde de kendi blogum için tema tasarımına başladım. İnanın bana herşeyi çok kolay (şaka, derinlemesine birşey yapmak istiyorsanız hiçte değil) ancak ve ancak şu yorum kısmı can sıkıcı. Herşey karmakarışık ve ufak bi hata da epey geri dönmek canımı çok sıktı. Temayı sonrası için rafa kaldırdım bambaşka bi tanesine başlayacağım.

Neyse efendim gelelim asıl konumuza, kod yazan yazmayı seven insanlar için şahsi kanaatim günümüzde en etkili ve yararlı ide olan Sublime Text 2 (3'ü beta da ve harika!) ile hızlı kodlamaya giriş ve bazı ipuçlarını paylaşacağım.

Sublime Text özellikle web geliştiricileri için çok fazla kolaylık sağlayan özelliklere sahip ve eklenti ekleyerek daha da geliştirilebilecek bir ide. Zen Coding (duymayanınız yoktur sanırım) Emmet adıyla daha geliştirilmiş özelliklerle Sublime Text eklentisi olarak popüler bir şekilde kullanılıyor bile ki sadece emmet bile Sublime Text kullanmak için yeterli bir sebep. Hatta bir kullanıcının Emmet'in sitesinde yaptığı yorum aynen şöyle:

](https://alkinkasap.net/wp-content/uploads/2014/04/sublime-text-2-emmet.png) Sanırım anladınız beni..

Sublime Text 2 Windows, Mac ve Linux dağıtımlarının hepsi ile uyumlu çok rahat bir şekilde çalışıyor. Peki bu kadar şeyden bahsettik biraz da sağladığı kolaylıklara değinelim.

Emmet mesela. Kolayca yükledikten sonra bir web sayfası oluşturacaksınız değil mi? Bütün o html title taglarını felan tek tek elle yazmayacaksınız artık. html:5 yazıp tab tuşuna bastığınız anda Sublime Text otomatik olarak bütün temel kodları oluşturup size bir yığın zaman kazandırıyor. Veya rastgele yazı mı oluşturacaksınız? Çok kolay lorem100 yazıp tab'e basın 100 kelime yazsın size.

Örnekler fazlasıyla uzatılabilir. Sublime Text'in sitesindeki ve emmet.io'daki dokümantasyonlara bakarak çok daha detaylı bilgiler edinebilir ve kod yazma hızınızı artırabilirisiniz. Benden şimdilik bu kadar. Zamanım yok valla. Görüşmek üzere.

Öncelikle dün gece yazımı girdim. Bugün eve geldiğimde ise serverimdaki bütün databaselerin silinmiş olduğunu gördüm. Neden bilmiyorum. Şimdilik..yedeği olmadığı için yazı da gitmiş oldu. Tekrardan yazacağım ama aynı ayarda olmayacağından eminim.

Ne kadar oldu bloguma yazı gireli? 3 ay? 5 ay? Bilmiyorum. Epey oldu. En son ağustosun bitiminde serverimi kapattım. Diğer sitelerim ve serverda barındırılan diğer siteler hepsi kapandı. CSS’de istediğim yere gelmiştim. İstediğim tasarımları rahatlıkla yapabiliyordum. Php keza öyle. Tamam css kadar değil ama gene de gayet iyiydi.

yalnız diye giriyordum ki, dün yazdığm modda olamayacağımı farkettiğim için yazıyı burada kesiyorum. hadi bakalım.

Php öğrenmeye ve dinamik web siteleri geliştirmeye başlamak mı istiyorsun? Pekala belki en doğru yer değil ama en azından doğru bir yere geldiğinin garantisini verebilirim!

Php zaten bir programlama diline hakim olanlar için öğrenmesi çocuk oyuncağı olan bir dil. Öyle ki sadece html/css bilginiz varsa bile php'ye bir kaç adım önden başlayabilrsiniz.

Dipnot: En azından temel html/css bilginiz olmasını şiddetle tavsiye ediyorum.

Hiç bir kodlama bilgisine sahip olmayanlar ise çok basit adımlarla başlayarak kısa sürede etkili uygulamalar ve siteler geliştirecek duruma gelebilirler. Bunun size garantisini veriyorum.

Peki Nelere İhtiyacımız Var?

Öncelikle sabır; Zaten programlama ile ilgilenenler bu işlerin ciddi sabır gerektirdiğini bilirler. Php öğrenme süreci kısa olsa da yanlış yere koyduğunuz bir noktadan dolayı koca sitenin çalışmaması ve sizin o "lanet olasıca" noktayı bulmak için saatler harcamanız öğrenme ve geliştirme isteğinizi köreltmemeli. Çünkü mutlaka ufak hatalar yapacaksınız!

Uygun geliştirme ortamı; php için bedavaya geliştirme ortamları kurabilirisiniz. Ben windows bilgiayarım için softaclous'un geliştiricilerinin sunduğu AMPSS ortamını kullanıyorum. "Sublime Text Editor'u de bedava kullanabilirsiniz ama yok Dreamviewer alırım(?) diyorsanız onu öneririm." İnternette geliştirme ortamı kurmak isteyenler lisans ücreti olmayan linux serverlerı kullanabilir. Bunun için ucuz vps alma rehberimi inceleyebilirsiniz.

Uygun ders materyalleri; kimileri video dersler ile öğrenebilir, kimileri kitaplar ile kimi ise internetten araştırarak. Size uyun olan yöntemi kullanmanızı öneririm ama ben vidobu'nun video derslerini çok sömürdüm zamanında. Öğrenmek isteyenler için zaten bir php başlangıç rehberi ve dersleri yayınlayacağım. Temel adımlardan başlayarak derslerimi takip edebilirsiniz.

Web uygulamaları için en çok kullanılan dilin Php olduğunu biliyoruz.

Peki Neden?

Çünkü PHP kodlaması pek çok dile kıyasla oldukça kolay olan, diğer arabirimler ile kolay bağlantı kurulabilen, ücretsiz geliştirme ortamlarına sahip, çok geniş bilgi kütüphaneleri ve frameworkleri olan, hızla destek alabileceğiniz toplulukları olan... diye gider bu liste. Php'ye başlayan birisi için zorluk çıkaracak neredeyse bütün problemler daha başlamadan çözülmüş oluyor kısaca. Php'ye başlamak isteyenlerin tek ihtiyacı biraz sabır ve kendini geliştirme merakı olarak kalıyor. Dolayısıyla cebinizden tek kuruş çıkarmadan internete bağlı bir bilgisayar ile php öğrenmeye ve web siteleri geliştirmeye hızla başlayabilirsiniz.

Hangi Kaynakları Kurcalamalıyız?

Benim sitemi kullanabilirsiniz :) Tabi php ile ilgili herşeyi yazamayacağımı göz önüne alarak sizlere php.net , w3schools, stackoverflow ve google da kaynak olarak öneriyorum. Yaşadığınız bütün sorunlar ve aklınıza takılan herşeyin çözümü mutlaka bir yerlerde olacaktır. Yalnız ingilizce bilginiz olması gerektiğini söylememe gerek yok sanırım. Gene de ingilizce bilmeyenler google aracılığıyla türkçe kaynaklı sitelere de ulaşabilirler.

Bu Sitedeki Php Dersleri Nasıl Olacak?

Geldik benim ilgilendiğim soruya. Ben öğrendiklerimi temelden hiç php bilmeyenlerin öğreneceği şekilde hazırlayıp adım adım ileriye alacağım. Arada video anlatımlı dersler hazırlamayı ve örnek proje dersleri vermeyi düşünüyorum. Tabi burada yazdıklarım bunların hiç birini garanti etmeyeceği gibi, bunlarla kısıtlı kalacağını da garanti etmez.

Sonuç olarak:

php

$merhaba = "Php Derslerime Hoşgeldiniz";

echo "$merhaba";

?

2000 yılının mart ayında Nasqad borsa'sında teknoloji şirketlerinin yaşadığı büyük hezimet olarak tanımlayabiliriz dotcom balonunu. 90ların başlarında internetin günlük insan hayatında yer bulmaya başlaması ile teknoloji şirketlerine risk sermayesi yatırımcıları inanılmaz oranlarda yatırımlar yaptılar. Bunun sonucunda pek çok yeni milyoner bile ortaya çıktı. 90lı yılların ortalarında çılgınlık had safhaya gelmişti. Herhangi bir teknoloji şirketi borsaya girdiği andan itibaren inanılmaz değerler kazanabiliyordu ve bu balon şişe şişe en sonunda Mart 2000'de patladı. Olayın kısa hikayesi budur. Peki DOTCOM Balonunun perde arkasında olan şeyler nelerdi?

Muhtemelen ilk olarak amerikalıların aç gözlülüğü ve kısa kolay yoldan parayı vurma merakı. Özellikle internetin hayatımıza yeni yeni girmeye başladığı bu dönemlerde bu tamamen yeni ve el değmemiş sektör pek çok yatırımcının çok çok ama çok kolay yoldan para kazanmasına vesile olabilirdi. Böyle bir fırsatın muhtemelen insalık tarihinde bir daha gelmeyeceğini ve değerlendirilmesi gerektiğini düşünen risk yatırımcıları borsaya giren teknoloji şirketlerine ihtiyaçları olan sıcak parayı çok hızlı bir şekilde sağlıyor ve aslında internetin gelişimine çok büyük katkıda bulunuyorlardı. Yalnız sorun şu ki bugün kullandığımız facebook olsun video siteleri olsun bunların büyük çoğunluğu çok daha önceden de düşünülmüş ve hayata geçirilmiş projelerdi. Bu projelerin hepsinin maddi kaynağını borsa yoluyla yatırımcılar hızlı bir şekilde sağlıyordu yalnız dünya bunlara hazır değildi.

DotCom Balonu Trilyon Dolarlara Maloldu

]

Burada Krizin Sektöre Ne Kadar Para Kaybettirdiğini Anlatan Bir InfoGrafik Var. DotCom Balonunun Etkisini Siz Düşünün.

Örneğin youtube, artık 2000 küsür çözünürlükte video bile izleyebildiğimiz youtube'u 1998 yılında düşünebiliyor musunuz? 56k hızında bir bağlantı ile özellikle. Çok güzel bir fikir olmasına rağmen tutmasına da imkan olmayan bir şey bu. Çünkü fikit ve içerik ne kadar mükemmel olursa olsun insanlar bunda yararlanamadığı sürece bir kıymeti kalmıyor. Bu verdiğim örneğe benzer yüzlerce örneğin daha sebep olduğu şey işte DotCom Balonu oldu. Yatırımcılar çok yüksek riskler alarak sürekli yatırımlarda bulundular. Bu bitmek bilmeyen yatırımların sonucu para geri dönüşü olmayan projelere ve istenilen getiriyi sağlayamayan büyük şirketlere aktı. Bu durum sistemi yıllarca şişirdi ve sonunda patladı. Hemde nasıl patladı. Yıkılmaz denen devasa teknoloji firmaları bir kaç saat içinde eriyip hiçliğe büründüler. Bugün hala etkileri geçmeyen kriz dolayısı ile Nasqad kriz öncesi değerinin yarısında seyrediyor. Şüphesiz ki internet'in gelişimine çok büyük önayak olan bu yatırımlar patlamaları ile aynı zamanda en çok zararı verenlerde oldu.

Adım adım seo serimin ilk yazısı domain ve hosting seçimi ile ilgili olacak. Konuya sıfırdan başladığım için pek çoğunuz muhtemelen bu yazıyı geçeceksiniz gene de ihtiyacı olacak olanlara bu yazı ile yararlı bilgiler vermeyi hedefliyorum.

İlk olarak projemize uygun bir domain gerekiyor. Domain seçerken dikkat edilmesi gereken bir kaç önemli husus var. Domaininiz bir markaya dönüşebilir veya keywordleriniz ile tam uyumlu olabilir. Marka olabilecek bir domain ileride sadık kullanıcı kitlesi yaratmanıza yardımcı olurken tam keyword domain size başlangıçta küçük bir artı puan katabilir. Yalnız ikisini bir arada kullanmanız en mantıklısı olacaktır. Genede böyle bir şansınız yok ise sitenizin kullanıcı odaklı mi ziyaretçi odaklı mı olması gerektiğini iyi takip edebilmelisiniz. Kullanıcı odaklı bir site marka isimli olmalı iken ziyaretçi odaklı bir site keyword isim arayabilir. Bu domainlere bir kaç örnek verelim:

• twitter.com - tam bir marka domaini. yourmicroblog.com gibi bir isimle keyword domain alabilirlerdi ama arada bir fark var değil mi?
• altyazifilm.com - tam bir keyword domain. marka olma ihtimali olmasına rağmen düşük bir ihtimal.
• dizimag.com - keyword ve marka domain olmanın iyi bir karışımı. dizi kelimesi keyword mag ise anlamsız ama marka değeri katıyor.

Peki domainleri nereden alacağız? Benim önerim şiddetle godaddy. Godaddy promo kodlarını bir sayfa hazırlayıp paylaşacağım yalnız burada bir kaç promo kodunu vermeyi uygun buldum. Godaddy ile çok uygun fiyatlara domain kayıt edebilirsiniz.

Burdan Buyrun

Domaini aldık. Şimdi sıra uygun bir hosting bulmakta. Kullandığınız hosting servisi kesinlikle hız konusunda size bir sıkıntı çıkarmamalı. Ayrıca uptime düşük olursa o kadar kaliteli, o kadar güzel, o kadar özene bezene yaptığınız siteniz en çok ziyaretçinin geleceği saatlerde, botların sayfalarınızı indexleyeceği anlarda siteniz kapalı olur ve herkes üzülür. En çok siz üzülürsünüz. Benim önerim dünyanın en kaliteli vps hizmetini sağlayan firmadan hosting almanız olacaktır. Fiyatların uygunluğu bir dünya risk taşıyan paylaşımlı hostinglerden bile ucuz ve kalitesi kesinlikle tartışılmaz. Ayrıca ucuz vps almak ile ilgili yazımı okursanız bu konuda çok daha detaylı ve ihtiyacınız olan bilgiyi edinebilirsiniz.

Bu linkten de sisteme kayıt olup ayda 2.5 dolara vps kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hostinigimizi de aldıktan sonra site kurulumuna hazırız. Bir sonraki yazımda cloudflare kullanımı, bunun seoya katkısı ve doğru cms kurulumunu anlatacağım.

Bi süredir xp kapanacak bitecek vs gibi haberler ortalıkta dolanıyor. Microsoft söz verdiği gibi Windows XP'ye verdiği desteği uzatıyordu. Artık xp ile sona gelen Microsoft 8 Nisan itibari ile xp için sağladığı desteği tümüyle keseceğini duyurdu. Bu ilk duyduğumuzda kulağa çok çok kötü bir olay olarak geliyor olabilir ama gelin bunu bir inceleyelim.

Öncelikle Microsoft'un neden böyle bir şey yaptığına değinelim. Windows XP yayınlandığından beri sürekli olarak güncellemeler yayınlanıyor. Bu güncellemeleri hazırlamak için çalışan personelin maaşı bir külfet ki artık bu işletim sisteminden Microsoft para kazanmıyor. Eski müşterilerini memnun etmek dışında bi işe yaramıyor dolayısıyla bu güncellemeler. Eski müşterilerinde yeterince uzun süre memnun edildiğini düşünüyor olmalılar. Bunun yanında hala Windows XP kullanan kullanıcılar yeni işletim sistemlerini satın almadıkları için şirkete para kazandırmıyorlar. Bir şekilde yeni işletim sistemi almaya teşvik edilmeleri gerekiyor. Aynı zamanda eski bir işletim sistemi kullanan kullanıcılar için uyumluluk paketleri çıkarılması gerekiyor ki pek çok yazılım firması içinde bir yük oluşturuyor bu. Bir de bu kullanıcıların 4-5 sürüm sonraki işletim sistemine uyum sağlamaları hiç kolay olmayacağı için sadakatlerini kaybetme tehlikesi de baş gösterebilir.

Bu kadar uzun sebepleri yazdığımıza göre neden desteğin kesildiği ile ilgili aklınızda soru kalmadığını düşünüyorum. Şimdi bu kadar büyütülen olayın ne olduğuna gelelim. Microsoft 8 Nisan itibari ile artık Windows XP'ye destek vermeyecek. Yani xp ile yaşadığınız sorunların çözümü için Microsofttan yardım alamayacaksınız. Ayrıca Windows XP için güvenlik güncelleştirmeleri de yayınlanmayacak. Yani resmi olarak güvelik açıklarının kapatılması artık mümkün değil. Bunun yanı sıra hala Windows XP'yi kullanabilirsiniz. Yalnız şirket Windows 8'e geçmenizi ya da win8 kurulu bir bilgisayar almanızı istiyor.

Güvenlik güncelleştirmelerini sorun yapmıyorsanız (ki bu güncelleştirmeler her sorunun çözümü değildir) yeni bir işletim sistemine geçmek istemediğiniz takdirde xp kullanmaya devam edebilirsiniz. Yalnız bir antivirüs ve firewall yazılımı kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Böylece sisteminizin güvenliğini had safha da sağlayabilirsiniz.

Gördüğünüz gibi xp ile ilgili büyük bir sorun yaşanacağa benzemiyor. Gene de konuşulan ihtimallerde mevcut büyük açıkları bilen yalnız yama yapılmaması için desteğin kesilmesini bekleyen korsanların olduğu varsayımı önemli bir olgu. Antivirüsler bazı açıkları hızlı bir şekilde kapatabileceği için şahsi fikrim bunun da büyük bir sorun oluşturmayacağı yönünde. Yalnız bir Windows 8.1 kullanıcısı olarak kesinlikle Win 8 kullanmanızı öneririm.

Baktim wmaracinda epey uzun bi cevap yazdim burda da paylasayim dedim..

Bu sektordeki pastanin büyüklüğünü hepimiz biliyoruz. Çoğu kisi (bende dahil) bu pastayi burda paylasilan iki konu ile gelme ihtimali olan mailler ile birakmaz. Sadece gecen sene 2 aylik sitem 1500 tl kazandirdi bana bu surede en az 30 içerik kaldırın maili aldim hepsini verdikleri surede kaldirdim ne oldu? Hala buradayım.

Boyle seylerle hemen korkmayin internet git gide daha kontrol altina alınıyor ama hala özgür sayilacak bi dunya. Bi baska konuda daha tartisiliyordu bu konu orda da fikrimi paylasmistim ayni şeyleri soylemistim. Bakin iki film sitem var ikisi de hitsiz yani film sitesi sahipleri bu konuyu okuyup sitelerini kapatirlarsa benim isime gelir gene de dürüst olup inandigimi söylüyorum korkup tak diye sitenizi kapatmayin size icerikler ile ilgili mail gelirse videoyi kaldirin o kadar. Benim fikrim en az 4 5 k film sitesi var ulkemizde hepsine film kaldir diyerek sonrasinda dava acamazlar mantik çerçevesinin disinda bu. Ki herseyden once film izle gibi kelimelerde ilk sayfalardaki 20 30 baba film sitesi zorla kapatilmadan size sıra gelmez. Dizi sitelerinde dizimag ornegi gibi ondam baska kapanan oldu mu? Adami polis yakalamasa gene o site devam ederdi emij olun aylik 700k ustu geliri olan bi siteydi orasi..

Neyse cok uzattim böyle uzun yola cikinca sıkılıyorum aracta wifi yoksa ölüm zaten.. neyse soyledigim gibi hemen korkup geri adim atmayin adamların istedigi seyde bu siz geri vites yaparsaniz diger sitelere daha kolay baski uygularlar.

Ha bu arada ben korsan mıyım? Sartlar bu napalim film sirketleri sen filmi yayinla al anlasma su bu dese koşa koşa gider anlasirim soyleyim. Yani burda onlarinda ac gozlulu var benimde. Neyse cok uzadi iste.

Geçtiğimiz yıl ihtiyaç duyduğum için bir pagerank sorgu aracını alıp kendi ihtiyaçlarıma göre optimize etmiştim.

Böylece sınırsız pagerank sorgusu yapabiliyordum. Yalnız aracı hazırlarken sadece ana domainin pagerank değerini alacak şekilde hazırladım. yani alkinkasap.net/iletisim adresini sorguladığımda sadece alkinkasap.net adresinin pagerank değerini elde edecek şekilde oluşturdum aracı. 

Geçtiğimiz günlerde eski scriptlerime göz atarken düzenlediğim bu scripti gördüm. Yalnız bazı düzenlemeler yapmamı gerektiriyordu bende baştan düzenledim herşeyi. Eskisinden pek farkı kalmamış olsa da şu anda daha hızlı ve rahat çalışabiliyor. Öyle ki scriptin orjinaline baktığımda aralarında benzerlik bile bulamadım :D

Aracın kullanımı çok basit. İstediğiniz kadar domaini yazıp sorgulayabilirsiniz. Şimdilik bu sayıda bir sınıra gitmiyorum yalnız çok fazla sorgu ile server yükü artacak olursa mecburen sayıda kısıtlamaya gidebilirim. O zamana kadar aracı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Aşağıdaki linkten araca ulaşabilirsiniz.

Multi Pagerank Sorgu Aracı

Araç iptal.

Addmefast "bundan sonra adf diye kısaltacağım" genelde takipçi kazanmak, sosyal ağlarda içerikleri beğendirmek gibi işler için kullanılır. Bugün size adf ile nasıl seo çalışmalarınıza doğing yapabileceğinizi anlatacağım. Bunun için öncelikle ihtiyacımız olanlar:

Bir adet adf hesabı. Buradan alabilirsiniz.

Bir adet yeni twitter hesabı. Hesabınız yumurta kafa olmaz bi iki tane rastgele twit atıp hazırlanırsa güzel olur.

Bir adet yeni vk hesabı. Vk hesabınıza da bi resim ekleyip bi iki düzenleme yapabilirsiniz.

Asıl kullandığınız browser(tarayıcı)dan başka bir browser. Bu browserda yukarıda açtığınız twitter ve vk hesapları sürekli açık olacak böylece asıl hesaplarınızla paylaşım yapmak zorunda kalmayacaksınız.

Bu hesaplar adf ile puan kazanmanızı sağlayacaktır. Bunlar dışında kendi seo çalışmanız için de almanızı önereceğim hesaplar var. Öncelikle paylaşımlarınız yaptırmanız için siteniz için açtığınız twitter, google+, facebook, youtube ve pinterest hesaplarınızın bütün ayarlarını gerekli şekilde tamamlayın. Bu işlemler bittikten sonra asıl yapacağımız işlere geleceğiz.

Adf kazadır/kazan mantığı ile çalışıyor. Siz başkalarının verdiği görevleri yaparak puan topluyorsunuz. Topladığınız puanlarla da başkalarına kazandırıyorsunuz. İlk başlıkta açtığınız hesaplar ile başkalarının görevlerini tamamlayın ve puan biriktirin. Örneğin twitterda takipçi isteyen birisi her takipçisine 7 puan veriyor. fake twitter hesabınız ile onu takip ederek 6 puan toplayabilirsiniz.

[caption id="attachment_184" align="alignnone" width="670"] Twitterda bir takip yaparak 7 puan kazanabilirsiniz.[/caption]

Asıl olay bu takipleri yapıp puan topladıktan sonra başlıyor. Siteniz için açtığınız hesaplarınızda nasıl paylaşım yapmanız gerektiğini backlink geliştirme başlangıç yazımda belirtmiştim. Her şeyi hemen sosyal ağlarda paylaşmayın. Paylaşımınızı yaptıktan bir süre sonra adf kullanarak paylaşımınızın sosyal mecralardaki paylaşım sayısını artırmanız gerekiyor. Yalnız sayılarda abartıya gidilmemesi mantıklı olacaktır. Örneğin siteniz ile ilgili attığınız tweeti 100 kişiye retweet yaptırmak mantıksız olacaktır. Retweet gibi paylaştırma seçeneklerinde toplam sayıyı paylaşım başına 10dan fazla tutmamanızı öneriyorum. Alacağınız takipçi yada sayfa beğenisi sayısında ise kısıtlama yok bence ama onu da bir güne yığmayın ve farklı günlere yayın. Böylece sosyal ağlarda yavaş yavaş çıkmaya başlarsını ve herşey daha doğal gerçekleşir.

Benim twitter icin uyguladığım formul soyle:

• Her tweet icin 10 retweet
• Her tweet icin 10 fav
• Olabildigince fazla takipçi. Yalnız yumurta kafa olanlari listeden siliyorum ve gunluk en fazla 10 takipci kasiyorum. Hepsinin Türkiye kaynaklı olmasına dikkat ediyorum.

Facebook sayfalar için ise:

• Sinirsiz sayfa beğenisi.
• Sayfada paylasilan linkler icin en az 10 begeni.
• Paylasilan linkler icin 5-10 arasi fb paylasimi.

Pinterest cok dogal gelişen bi platform. Pinterest icin 10 20 civari paylasim ve begeni iyidir.

Googleplus biraz sikinti. Tam olarak ne yapmaliyim pek cozemedim en dogali burda rastgele takilmak.

Ben askeri lise mezunuyum. Anlayacağınız içimde var askerlik vatan millet sakarya. Bu görüntüleri izlediğim anda tüylerim diken diken oldu. Helal olsun başka birşey söylemiyorum. Her karış toprağımızda hava karada ve denizde bu ülkenin ve onun vatandaşlarının haklarını daima böyle korumamız gerekiyor. Benden bu kadar

Videolu Anlatım Sayfanın En Altında!

UBUNTU VPS DESKTOP KURULUMU HARBI VAR MI?

Daha once ucuz vps almak ile ilgili yazdigim makalede nasil vps server sahibi olabileceğinizi anlatmistim. Ayni servis saglayicidan ubuntu 12.10 desktop isletim sistemi kurulu bir vps acarak masaustu ortamı kurabileceginizi bilmiyorsaniz önce bunun mümkün olduğunu soyleyim sonra da bunu nasil yapacağınızı anlatayim.

Bir linux vps hizmetimize masaustu ortami kurarak linux uzak masaüstü bağlantısı ile cok daha yuksek hizlarda internet baglantisi olan bir nevi ikinci bilgisayar sahibi olabiliriz. Ozellikle torrent ile dosya indirip sonra upload yapiyorsaniz cok isinize yarayacak bir sistemdir bu.

Yalniz linuxta masaustu ortami terminal yoneticisine göre cok daha fazla kaynak tuketir. Onerim olusturacaginiz vpsyi en az 1 gb ram yapin yada 512 mb yapin vnc baglantisi kullanmadiginizda 512 mb ramde kalsin ihtiyaca gore istediginiz gibi artirin iste. Kullanacagimiz isletim sistemi Ubuntu 12.10 Desktop olacak buraya dikkat lutfen. Gnome desktop kuracagiz benim onerim de bu yonde en azindan linux bilmeyenler icin kullanımı rahat kolay anlasilabilir. Ubuntu ve gnome icin kolay program bulup indirebilirsinizde. Butun kurulum tahmini olarak yarim saat kadar surecektir. Asamalari en bastan en basitten anlatacagim ama sayfanin sonunda hizli cozumu de paylasacagim. Belki video kaydi yapipta paylasabilirim tabi :)

Öncelikle root olarak giriş yapıyor ve aşağıdaki kodu uyguluyoruz

apt-get -y install ubuntu-desktop tightvncserver xfce4 xfce4-goodies

Sonrasında vnc isimli bir kullanıcı oluşturuyoruz.

adduser vnc
passwd vnc

vnc kullanıcısını root gibi kullanmak isterseniz (öneririm) aşağıdaki komutu uyguluyoruz. Komutu uygularken root olarak giriş yaptığınızdan emin olun.

echo "vnc ALL=(ALL)       ALL" >> /etc/sudoers

vnc için şifre belirlememiz gerekiyor. bunun için vnc kullanıcısına geçiş yapıyor ve şifreyi belirliyoruz:

su - vnc
vncpasswd

tekrar root olmak için

exit

komutunu uyguluyoruz. bundan sonra ilk işimiz aşağıdaki satırları belirlediğim dosyaya eklemek olacak. eğer dosya yok dosyayı kendimiz yaratmalıyız.

nano /etc/init.d/vncserver

bu dosyanın içine girmemiz gereken içerik:

#!/bin/bash
PATH="$PATH:/usr/bin/"
export USER="vnc"
DISPLAY="1"
DEPTH="16"
GEOMETRY="1024x768"
OPTIONS="-depth ${DEPTH} -geometry ${GEOMETRY} :${DISPLAY}"
. /lib/lsb/init-functions

case "$1" in
start)
log_action_begin_msg "Starting vncserver for user '${USER}' on localhost:${DISPLAY}"
su ${USER} -c "/usr/bin/vncserver ${OPTIONS}"
;;

stop)
log_action_begin_msg "Stoping vncserver for user '${USER}' on localhost:${DISPLAY}"
su ${USER} -c "/usr/bin/vncserver -kill :${DISPLAY}"
;;

restart)
$0 stop
$0 start
;;
esac
exit 0

bundan sonra

nano /home/vnc/.vnc/xstartup

içine aşağıdakileri yerleştiriyoruz:

#!/bin/sh
xrdb $HOME/.Xresources
xsetroot -solid grey
startxfce4 &

dosya izinlerini aşağıdaki gibi güncellememiz gerekiyor

chown -R vnc. /home/vnc/.vnc && chmod +x /home/vnc/.vnc/xstartup
sed -i 's/allowed_users.*/allowed_users=anybody/g' /etc/X11/Xwrapper.config

vnc server dosyanının chmod iznini veriyor ve vnc serverı başlatıyoruz

chmod +x /etc/init.d/vncserver && service vncserver start

sunucuyu her yeniden başlattığınızda vncserver otomatik olarak açılmasını istiyorsanız aşağıdaki komutu uygulayın. bunu yapmak zorunda değilsiniz sunucuyu yeniden başlattığınızda bunun yerine kendinizde başlatabilirsini. otomatik başlatma talimatı:

update-rc.d vncserver defaults

bundan sonra vncserver bağlantımızı sağlamalıyız. bunun için bir kaç farklı program var. benim kullandığım vnc viewer serial numarasını çok rahat bulup kendi sitesinden indirdiğiniz programa uygulayabilirsiniz sorun olmaz korkmayın. dikkat etmemiz gereken şey bağlantı sağlamak için ipnumarası:5901 olarak bağlantı sağlayabiliriz.

Dikkat:

 Eğer vnc bağlantısı sırasında hata alıyorsanız işlemler bittikten sonra vnc server'ı baştan başlatın. Bunun için

service vncserver restart

kodu yeterlidir.

videoyu bugün çekmeyi düşünüyorum çeker çekmez buraya ekleyeceğim. bu sırada ekran görüntüleri de alıp eklerim. Kurulum Videosu:

Sanırım anlamam gereken doğru şeyleri anlamıyorum.

Okuduğum bölüm itibari ile şanslı sayılırım. Sevdiğim ve ilgi duyduğum bir alanda ülkemizde sadece benim üniversitemde olan bölüme okumak gerçekten büyük şans. Uygulamalı eğitimin olması da beni heyecanlandırıyor çünkü ezberden çok yap öğren metodunu seviyorum. 

Her neyse bölümümü ne kadar seviyor olsamda ders durumum hiç parlak değil. Gerçi askeri liseye başladığımdan beri bir ışıltı yok ama burda da bir değişim olmadı. Ezber sınavlarına sanki biri beni s.kiyormuş gibi çalışıyorum. O kadar nefret yani. Yok abi ezber yok bende sevmiyorum mk ezberi. Kaldığım derslerim var vs vs..

Lakin ben hala gelip burada server kurmak, linux bilmem neyi yapmak, hangi site kazandırır, seo nedir vs şeylerle uğraşıyorum. Sanırım hoşuma gitmeyen konularda sorumluluk almak ile ilgili bir problemim var. Bunu çözmezsem hayatta herşeyin benim s.kimin keyfine göre olmayacağı aşikar olduğu için epey zorluk çekerim. Ve bunu istemiyorum...

Backlink geliştirme de uzmanlık webmaster ve seo uzmanlarının dış seo başlığı altında oldukça önem verdiği bir olgudur.

Doğru yapıldığı zaman yararı tartışılmaz olan bu eylem yanlış yapıldığında veya spam'a döndüğünde işleri tamamen tersine çevirebilir. Backlink geliştirmenin temel mantığı arama motorlarının başka sitelere verilen linkleri artı puan olarak algılamasından gelmektedir. Tabi son yıllarda gelen yeni algoritmalar ile her link artı puan olmaktan çıktı ve artı puan olan linkler bile kendi içlerinde değer sıralamalarına girdi. Bu son değişiklikleri göz önüne alarak siteleri için backlink geliştirmeye başlayacak olanlara bazı tavsiyelerde bulunacağım.

• Footer ve Widget Bar linklerden uzak durun!

Ocak 2014 güncellemesi ve hemen ardından Matt Cutts'ın attığı tweet bu linklerin artık spam olarak algılanmaya kadar gidebileceğini gösteriyor. Özellikle 10 farklı siteye birden link verilen footer'lar size yarar değil zarar getirecektir. Arama motorları bu tarz linklerin artık yararlı bulunulan sitelere değil, spam amaçlı ücret karşılığı veya temalara zorla eklenen linkler olduğunun farkında.

• Hack linklerden uzak durun!

Hacklinklerin ahlaki boyutları dışında konuşmam gerekirse genel olarak bu linkler kullanıcıya görünmeden yerleştirilirler. Botlar artık içeriklerin insanlara nasıl göründüğüne de dikkat ediyor ve sayfa görünümüne olmadığını fark ederlerse (ki ediyorlar) linkin spam olduğunu anlayabilir ve ceza puanınıza bir şeyler ekleyebilirler. Bunun yanında site sahibinin durumu çakması hukuki yollara başvurması ve arama motorlarına durumu bildirmesi de hoş olmaz.

• Tanıtım yazıları yararlıdır.

Spam ve kopyala-yapıştır içerik olmayan sitelerden alınacak tanıtım yazıları (her yazı özgün olursa) kesinlikle yararlıdır. En doğal link alma yöntemlerinden biri olmasının yanı sıra bu linkler yazının yayınlandığı sitede alt sayfaların taşıdığı gücü de yanına alarak sitenize puan katar. Ayrıca özgün ve istediğiniz bir konuda yayımladığınız özgün bir makalenin içinden sitenize link geldiği için "kelime bazlı yükseliş" dedikleri olgu da ivme kazanabilirsiniz.

• Nerden Alırsanız Alın Linkinizin Silinmeyeceğinden Emin Olun

Aldığınız linkler 1 ay sonra siliniyorsa botlar size yazdıkları artı puanı sildikleri gibi üstüne bir de eksi puan eklerler. Yani kendinizi botun yerine koyun, adam başkasına kefil oluyor önce, sonra da çok kısa süre içinde kefil olmaktan vazgeçiyor tanımıyorum onu ayağına yatıyor. Siz ne düşünürsünüz?

• Sosyal İmlemenin Hası, Kullanıcıların Tacı

Sosyal imleme olayının link değeri ilk ortaya çıktığından beri insanlar çılgınlar gibi sosyal imleme yapıyor. La bi dur iki sakin olun. Sosyal imleme denen olay senin internette gezerken beğendiğin bir şey gördüğünde onu paylaşman. Adam tutuyor kendine bi hesap açıyor sadece kendi sitesinden paylaşım yapıyor. Botlar salak mı e be kardeşim? Biliyorlar senin gün gibi kendine link kastığını. Sosyal imlemeler doğal olursa güzeldir. Sosyal imleme yapacaksınız her sayfanıza yazınıza yapmayın, yazı yayımlandığı anda yapmayın yani anladınız işte doğal olsun. Arkadaşlarınızdan panpa ve kankalarınızdan rica edin farklı farklı bazı linklerinizi verin paylaşsınlar hepsi kendi yorumu için bir cümle yazsa yeter. Yani ne kadar hoş ve doğal geliyor kulağa dimi? Sanki adam siteye hasta olmuş da paylaşmış gibi..

• Az da Olsa Dizinlerden İş Çıkabilir..

 Aynen öyle. Eskiden Dmoza kayıtlı site ortalığın .mk'ına koyabilirdi. Şimdi? Fısssssss. Neden mi böyle oldu demeyelim hepimiz biliyoruz dizinleri spamlaştırdık diye böyle olduğunu. Neyse bahsedeceim konu şu siteniz türkçe ise yerli, ingilizce ise ingilizce "liste böyle devam eder" aynı dilde kaliteli dizinler bulun. Dizini bulunca girin biraz içeride dolaşın takılın bakın dizin kaliteli ise oraya sitenizi eklemeye çalışın işte. Bunun bi faydası olabilir ama spama dönmüş dizinler ve birde toplistler sitenize kucak dansı yaptırır (wiki sitelerde) (wikipedia hariç)(ordan link alabiliyorsanız alın mk). Ben söyleyim.

• Linkleri Tek Seferde Almayın!

Şimdi linkleri tek seferde yüklenip hayvan gibi alırsanız kusura bakmayın ama adamlar mal değil olay çakılır. Senin bi link paketi aldığın ya da spam çalışma yaptığını anlarlar. Gömerler. Gömçürürler. Zamana yayın, doğal olsun, yavaş yavaş yedirin...

Ya dostlarım, link geliştirme başlığımıza bugün bunlara değindim. İşin aslı nerden alacağınızdan çok nerden almayacağınıza değindim ama olay şu önce nerden almayacağınızı bilin sonra alacağınız yeri oluşturursunuz. Yakında link alabileceğiniz kaynakları buraya gömmeye başlarım.

• Videolarda Link Kazanın

Youtube ve vimeo link kazanmak için harika kaynaklardır. Yazılarınız ve içeriğiniz ile ilgili sizin hazırladığınız videoları youtube ve vimeoya eklemek altınada yazınıza link vermek size kalıcı ve kaliteli linkler sağlayacaktır. Burada dikkat etmeniz gereken husus videoyu hazırlayanın veya düzenleyenin siz olmanız. Video linkler kalıcıdır ve abartı spam yapılmadıkça silinmez!

Tmp Dosya Boyutu

Linux server idare edenler bazen tmp dosyasının boyutu ile ilgili sorunlar yaşayabilirler. Çoğu panel (misal cpanel) tmp dosyasının boyutunu512 mb default olarak belirler. Ki bence bu ziyadesi ile yeterlidir. Yalnız bazı scriptlerde ki hatalı kodlamalar, gereksiz fazlalıklar vs sistemde ve tmp dosyasında şişmeye sebep olabiliyor. Hal böyle olunca bu durumdan şikayetçi olanlar serverlarında hatayı arıyorlar. Neyse lafı uzatmadan tmp (temp) dosya boyunu büyütmek isteyenlerin yapması gereken adımları sırasıyla yazalım.

Linux sunucumuza ssh ile bağlandıktan sonra ilk olarak:

nano -w /scripts/securetmp

yazarak gerekli dosyayı açıyoruz.

nano -w /scripts/securetmp

değerini buluyoruz. Bu değerin karşısında yazana sayı 512000 ise 512 mb temp ayarlanmış demektir. Bunu istediğiniz rakama çevirebilirsiniz. Benim önerim 2 veya 4 gb olmasıdır ki bunun içinde 2048000 veya 4096000 değerlerini girmeniz gerekir. İşi garantiye almak için 4 gb yapmanız mantıklı olur.

Bundan sonra vereceğimiz komutlar ise

/bin/umount -l /tmp
/bin/umount -l /var/tmp
/bin/rm -fv /usr/tmpDSK
/scripts/securetmp
/scripts/restartsrv_mysql
/scripts/restartsrv_httpd

olacak. Bunlar sırasıyla servisleri kapatıp yeniden açmanızı sağlıyor. Böylece sorun olmadan yeni tmp değeri bütün sistem tarafından tanınmış oluyor. Bu işlemi yapmak için en uygun zaman ise sitenize ziyaretçi akışının en düşük olduğu saatler olmalı çünkü bu işlemler sırasında sitelere bir kaç dakikalığa erişim olmayabilir.

Can sıkan bir olay için basit bir çözüm. Dipnot olarak eğer scriptleriniz cidden hatalı ise dosya boyutunu büyütmek bi yerden sonra gene yetersiz gelebilir. Siz büyüttükçe daha fazla yer kaplanır.

Teşekkür ederim..

ionCube pek çok script veya temayı çalıştırmak için gerekli. Yüksek şifreleme özelliği sayesinde yazılımlarını sadece lisanslı satmak isteyen pek çok koder ionCube kullanıyor. Eğer serverınızda ionCube yüklü değil ise bu yazılımları hiç bir şekilde çalıştıramazsınız.

Yüklemeden önce emin olmak için php dosyasına bakıp ionCube yüklü mü değil mi bakmalıyız. İlk komutumuz:

php -v

[caption id="attachment_136" align="alignnone" width="662"] Karşımıza gelen ekranda altta yazdığı gibi ionCube yazısı varsa yüklememize gerek yoktur.[/caption]

Eğer ionCube yüklü değil ise:

mkdir /usr/local/ioncube/

komutu ile bir ioncube klasörü oluştruyoruz. Sonra:

cd /usr/local/ioncube/

komutu ile bu klasöre ulaşıyoruz. Sunucu 32bit ise:

wget http://goo.gl/P6lRwx

Sunucu 64bit ise:

wget http://goo.gl/TP3AQn

komutunu giriyoruz ve ioncube installer sunucumuzda oluşturduğumuz klasöre iniyor.

tar zxvf ioncube_loaders_lin_x86.tar.gz

tar zxvf ioncube_loaders_lin_x86-64.tar.gz

komutlarından hangisi sizin için uygunsa onu seçerek dosyaları unzip yapıyoruz. Sonra da açtığımız dosyanın içine girmek için

cd ioncube

komutunu kullanıyoruz.

mv * ../

cd ..

rm -rf ioncube

komutları sayesinde dosyaları bir üst klasöre taşıyor ve bir üst klasöre olduğumuz yerden geri dönüyoruz. Son komutta bir daha ihtiyaç duymayacağımız için klasörü siliyor.

rm -rf ioncube_loaders_lin_x86.tar.gz

rm -rf ioncube_loaders_lin_x86-64.tar.gz

ionCube sunucusundan çektiğimiz dosyayı silmemize yarıyor. İhtiyaç duymayacağımız için silebiliriz.

Bundan sonra php.ini dosyasına ulaşıp bir satır eklememiz gerekiyor.

nano /usr/local/Zend/etc/php.ini

Eğer sunucu centos ise veya plesk yüklü ise aşağıdaki komut ile ulaşabiliriz.

nano /etc/php.ini

Bundan sonra tek yapmamız gereken en alta bir satır eklemek ve ilk adımda yaptığımız gibi php'yi sorgulayıp ionCube yüklenmiş mi yüklenmemiş mi kontrol etmek. Eklememiz gereken satıra örnek olarak:

zend_extension=/usr/local/ioncube/ioncube_loader_lin_5.0.so zend_extension_ts=/usr/local/ioncube/ioncube_loader_lin_5.0_ts.so Yalnız dikkat etmeniz gereken nokta php versiyonunuz kaç ise ona göre satır eklemelisiniz. Php 5.4 için örnek:

zend_extension=/usr/local/ioncube/ioncube_loader_lin_5.4.so zend_extension_ts=/usr/local/ioncube/ioncube_loader_lin_5.4_ts.so

Php dosyasını kontrol ettiğinizde bir hata yoksa kurulum başarılıdır. Hata ile karşılaşırsanız adımları geri takip ederek en başa dönün ve tekrardan yükleme yapın. ionCube yüklemesi bu kadardı.  

Aylik 2.5 Dolara Bedava Kontrol Paneli ile VPS Nasil Alinir?

başlık gayet açık sanırım. soru ilginç, cevabı ise ilgi çekici ve önemli. ve ben birazdan cevabını detaylı olarak anlatacağım :)

birazdan sizlere aylık 5 dolara bile vps sunucu sahibi olabileceğiniz (5 dolara kaliteli başka bir firmadan reseller bile alamazsınız) bir servis anlatacağım. bu servisin gerçek kalitesini sadece kullanmaya başladığınızda anlayacaksınız. öyle bir hizmet düşününki aylık 5 dolar vererek sunucu sahibi olabiliyorsunuz ama server yükünüz  arttığı saatlerde sunuyu 2-3 kat daha yüksek özelliklere çevirip iş yükü azalınca eski özelliklerine çevirebiliyorsunuz vs vs. bu yazı 512mb ram+1 çekirdek işlemci+20 gb ssd+1 tb bandwidth bir sunucuyu nasıl alacağınızı, hangi paneli nasıl kuracağınızı ve (aylık 5 dolar yerine ilk 4 ayı nasıl 2.5 dolara getireceğinizi anlatıyor.)

LÜTFEN DİKKAT!
Aşağıda belirttiğim üzere bedava kuponlar artık çalışmıyor. Yalnız benim referans linkim ile kayıt olursanız hesabınıza yapacağınız ilk yüklemeniz ile 10 dolarlık bedava kredi kazanıyorsunuz.

Sırasıyla adımlarımız izleyin ve bu sunucuların keyfini çıkarın neyse sırasıyla adımlarımız şöyle olacak:

1-Kayıt olma asamasi

a. Kayıt

b. Hesaba bedava kredi ekleme

c. Hesaba para yükleme

d. VPS oluşturma

2-Panel Kurulumu

a. Cpanel kurulumu ve lisans alma

b. Webuzo kurulumu ve lisans alma

c. Zpanel kurulumu

1-a

Kayıt olmak için aşağıdaki linkten siteye girin ve signup'tan kayıt olun.

1-b

Hesabımıza bedava kredi eklemek için soldan Billing'e tıklıyoruz. Orada en altta promo code yazıyor oraya vereceğim kodları girerek bedava 5-10 dolar kredi ekleyebilirsiniz. Kodlar: HOLIDAYSSD: 10 dolar kupon OMGSSD10: 10 dolar kupon FBNEWS5 : 5 dolar kupon

Kodunuz çalışmazsa diğerlerini deneyin. Hiç biri çalışmazsa supporta girin ve kodu yazarak çalışmadı diye belirtin adamlar hesabınıza eklerler. Bundan sonra ki  evre hesabımıza para ekleme olacak ve kuponumuz aktive olacak.

Yukarıda belirttiğim gibi artık kuponlar çalışmıyor.  Yalnız referansım ile kayıt olduğunuzda 10 dolarlık kredi kazanıyorsunuz.

1-c

Bedava kredimizi de aldıktan sonra sıra geldi para yüklemeye. Tekrar billinge gelip ödeme yönteminizi seçin paypal veya kredi/sanal kart ile 10 dolarlık ödeme yapın. Ödemeyi de yaptığınızda hesabınızda toplam 20 dolar olmuş olacak. Böylece sunucuyu 4 ay için nasıl 2.5 dolara getirdiğimiz de açıklık kazandı sanırım =)

1-d

Burada adamlar server kurma işini ciddi ciddi kolaylaştırmışlar. VPS kurmak sadece 1 dakika sürüyor! Şaka gibi ama gerçek. Ayrıca mevcut vps'nizi yoğun trafik vs gibi durumlarda sadece 1 dk downtime ile daha yüksek özelliklerde bir sunucuya çevirebiliyorsunuz ve hiç bir veri kaybınız olmuyor. Sonra sunucuyu eski haline rahatlıkla döndürebiliyorsunuz. Bunun sebepleri ise 1 sistem çok iyi, 2 burada aylık değil saatlik ödeme var. Yani 15 gün boyunca en düşük paketi, sonraki 15 gün bir üst paketi kullanırsanız o ayın faturası ikisinin toplamının yarısı kadar olacaktır.

Şimdi vps kurmak için soldan create tıklıyoruz. Burada vpslere verilen isim droplet. Ayarları aşağıdaki resimlerde olduğu gibi yapıyoruz.

Türkiyeye en yakın sunucular olduğu için ben amsterdamı seçiyorum. Bu arada sunucu hızı ile ilgili yaptığım speedtest sonucunun ekran görüntüsünü veriyorum:

 gördüğünüz gibi down neredeyse 700 ve up 200 üstünde. yani hız konusunda en ufak bir sorunumuz yok.

Create Droplet dediğinizde sunucunuzun kurulumu anında başlıyor ve 1 dakika dolmadan size ip ve root şifresini içeren bir mail geliyor. Sunucu kurulumu bu kadardı. Düşündüğünüzden daha kolay sanırım :)

Şimdi panel kurulumlarına geçeceğiz yalnız panel kurulumlarından önce anlatmak istediğim bir kaç şey var. Birincisi sunucuya bağlanma yolu. Putty isimli programı bilgisayarınıza indirdikten sonra port 2222 olacak şekilde ip yazıp bağlanın. Önce kullanıcı adınızı isteyecek bu gelen mailde yazdığı gibi root. sonra şifrenizi gireceksini ama şifre yazarken ekranda bi değişiklik olmaz korkmayın. Şifreyi kolayca mailde kopyalayıp putty'de mouse sağ tık yaparsanız yapıştırır. Sonra şifreyi değiştirmek için passwd yazın ve yeni şifrenizi belirleyin.

3 farklı panelin kurulumunu anlatacağım. Bunların ikisi tümüyle bedava (webuzo ve zpanel) ve cpanelde ilk 15 gün ücretsiz.

2-a Cpanel kurulumu ve lisans alma

Sırası ile verdiğim kodları yazarsanız cpanel kurulumu yapılmış olacak ve 15 gün bedava cpanel kullanabileceksiniz. 15 günün sonunda sitelerinize bir şey olmaz merak etmeyin ama cpanelinize erişmezseniz. lisans almak istiyorsanız vps lisansı 15 dolar ama 2-3 kişi birleşip tek lisans alıp farklı sunuculara kullanabilirsiniz. burası biraz ayrı konu soran olursa açıklarım.

vereceğimiz komutlar:

yum install perl

bu komutu yazınca bir soru çıkar y deyip ilerliyoruz ve perl kuruluyor.sonrasında:

mkdir /home/cpins

`cd /home/cpins`

wget http://layer1.cpanel.net/latest

sh latest

komutları ile cpanel kurulumuna başlıyoruz. bu işlem biraz uzun sürebilir ve putty bu sırada açık kalmalıdır yani internet/elektrik kesinti yaşamayacağınıza inanıyorsanız yapın ya da boşverin öyle bir şey olursa dropletinizi 1 dk içinde yeniden kurabilirsiniz hiç bir sorun olmadan hatırladınız mı? :)

cpanel kurulduktan sonra http://ipadresiniz:2086 adresinden cpanele erişebilirsiniz

2-b Webuzo kurulumu ve lisans alma (kesinlikle favorim)

Webuzo softaclous yada her neyse adı firmasının geliştirdiği tek kullanıclı bir panel. Yani bunda kendinize reseller vs yaratamazsınız her şey tek kullanıcı içindir. Cpanel'de bulunan otomatik script yükleme özelliği bunda da var ve kullanımı hoş ve kolay bir panel. Bedava kullanabiliyorsunuz ama aylık 2.5 dolar vererek bütün scriptlerin otomatik kurulumu içinde kullanabilirsiniz. Sitesinden kayıt olup 15 günlük deneme alarak full sürüm deneyebilir ya da direk ücretsiz versiyondan devam edebilirsiniz. Sırasıyla kurulum adımları ise:

wget -N http://files.webuzo.com/install.sh
chmod 0755 install.sh
./install.sh

ve sonra aşağıdaki resimdeki gibi ekran göreceksiniz. kurulum bitti :) kurulum bittikten sonra http://ip-adresiniz:2004 adresinden admin panele http://ip-adresiniz:2002 ise enduser "yani asıl kullanacağınız" panele giriş yapabilirsiniz. Kullanıcı adı soft şifre ise bu adreslere ilk girdiğinizde yaptığınız kurulum ile belirlediğiniz şifre.

2-c Zpanel kurulumu

Zpanel açık kaynak kodlu ve tamamen ücretsiz bir panel. Kullanımı oldukça kolay kaynak tüketimi çok makul. Benim en çok beğendiğim panel kısacası zpanel oldu. Kuruluma oldukça basit. Kurulum kodları ve açıklamaları aşağıda:

yum -y update

önce işletim sistemi güncellemesi yapmak için bu. sonra

reboot

komutu ile sunuyu yeniden başlatın ve tekrar giriş yapın. Ondan sonra da sırasıyla

wget -O installer-10-1-0-centos-64.sh.x https://github.com/zpanel/zpanelx/releases/download/10.1.0\_orig/installer-10-1-0-centos-64.sh.x

chmod +x installer-10-1-0-centos-64.sh.x

yum install ld-linux.so.2 curl

./installer-10-1-0-centos-64.sh.x

burada kurulum başlayacak ve size ara ara birkaç soru sorabilir. Soruları onaylayın ve devam edin. Kurulumda bir subdomain tanımlamanız gerekiyor.Giriş için verdiğiniz subdomain veya direk ip adresinizi kullanabilirsiniz. İlk kullanıcı adınız zadmin şifre ise putty ile /root/passwords.txt adresinde. Girişinizi yapın ve gerekli ayarlamaları yapın.

Evet sizlere nasıl en ucuz vps'yi alacağınızı ve panel kurulumunu gösterdim. Düşündüğünüzden daha kolay olduğuna eminim. Bundan sonrası size kalmış. Servis çok kaliteli bunu kullandıkça ve kurcaladıkça anlayacaksınız. Eğer kurulum veya servisler ile ilgili bir sorunuz olursa sormaktan çekinmeyin yorum olarak sorununuzu bırakın en kısa sürede geri dönüş yapacağımdan emin olabilirsiniz. Bugüne kadar servislerle ilgili en ufak sorun yaşamadım ve sizinde yararlanmanızı istedim. İyi günler dilerim :)

EK:

Bütün bunların yanında Centos sunucular üstünde çalışan Centos Web Panel kurulumunu anlatan yazıma göz atmanızı öneririm. Farklı bir çok panelden sonra Centos Web Panel'de karar kıldım.

Bugün ihtiyacım olduğu için yabancı forumlarda çok araştırdım. Direk bunu arayacak kişilere yardımcı olması açısından paylaşıyorum bunun nasıl yapılacağını. Linux'a yeni başlamışsanız benim gibi bu konular biraz kasacaktır. Bu arada ben Centos 6.6 64x kullanıyorum. Kısa çözüm sayfanın en altında. Neyse işte çözüm:

Öncelikle php.ini dosyamızı bulmak için aşağıdaki komutu çalıştırıyoruz. (komutu kopyalayıp putty'de sağ mouse tıklarsanız yapıştırır bu da başka ufak bilgi)

~php --ini

Karşınıza muhtemelen şöyle bir şey gelecektir:

Şimdi burda bahsettiğine göre php.ini dosyamız /etc/php.ini konumunda. Şimdi dosyayı vi editör ile açacağız. Bunun için aşağıdaki kodu girmeliyiz:

~vi /etc/php.ini

vi ile php.ini dosyamızı açtık. Sırada editlemek var. Bunun için öncelikle aşağı yön tuşu ile aşağı iniyor ve short_open_tag buluyoruz. Bulduğum yerin resmini paylaşıyorum:

daha önce on yaptığım için on görünüyor ama siz off göreceksiniz. Burada klavyemizden "insert" tuşuna basarak düzenleme modunu açıyoruz ve gerekli düzenlemeyi yapıyoruz. Sonrasında "esc" tuşuna basıp düzenlemeyi kapatıyoruz. dosyayı kaydetmek için direk iki nokta üstüste ve x yani ":x" yazıyoruz. Dosya kaydedildi ve çıktık. :w sadece kaydeder, :q sadece çıkar.

Çıktıktan sonra aşağıdaki komutu verip sunucumuzu yeniden başlatıyoruz ve işlem tamam.

~service httpd restart

Yani kısaca sırasıyla yaptıklarımız:

~php --ini                                                        "dosyanın konumunu bulduk"

~vi /etc/php.ini                                           "vi düzenleyiciyi açtık ve gerekli düzenlemeyi yaptık"

~service httpd restart                                "server yeniden başlatarak herşeyi kaydettik"

Hepsi bu kadar. Teşekkür ederim.

Önceki yazımda seo nedir ne değildir vs vs karaladım bişiler. Hiç bilmeyen birisinin anlayabileceği bir düzeye indirmeye çalıştım. Şimdi yazıya devam ediyorum.

Günümüzde seo iç seo ve dış seo olarak ikiye ayrılmaktır.

Yapılış itibari ile ise üçe ayrılır. White Hat SEO, Grey Hat SEO ve Black Hat SEO.

White Hat SEO; arama motorlarının spam olarak algılayacağı herşeyden uzak durarak site için optimizasyonların yapılması, özgün içerik ve bilgi girilmesi, sahtekar herşeyden tümüyle uzak durulması ve site dışı seo için ücret karşılığı veya spam olan hiç bir link inşası yapılmamasıdır. Yalnız kısa vade de başarı getirme olasılığı özellikle yüksek rekabetin olduğu kelimelerde çok düşüktür. Buna rağmen uzun vade de kesin ve sarsılmaz bir başarı garantisi vardır. Bunun sebebi hiç bir spam çalışma yapılmamasıdır. Bu sebepler başarı yakandıktan sonra arama motorlarının yapacağı algoritma güncellemeleri siteye zarar vermez, hatta yarar verebilir. Geleceğin white hat seo'da olacağını da belirteyim.

Black Hat SEO; arama motorlarının spam olarak algıyacağı şeyler yapmaktır. Aslında spam yaratmak değil amaç. Spam olarak algılayacağı şeyler spam olarak algılatmadan dış seo linkler kazanmaktır. Ya da onun gibi bişey. Yani kısacası şöyle söyleyeyim, arama motorların doğru bulmadığı, haksız rekabete sebep olacak olan aslında doğal olmayan dış link alımı çok daha doğru bir ifade olur. BHS daha çok dış seo ile ilgilenir ve çok hızlı büyük miktarlarda link inşası ile ilgilenir. Bunu otomasyon ile yapar böylece işlemler çok büyük oranda kolaylaşır ve hızlanır. BHS'yi iyi bilenler bu işten çok kısa sürede çok yüksek gelirler elde edebilirler. Yalnız işi doğru yapmasını bilmeyenlerin çalışmaları çok büyük oranda spama düşecek ve yarardan çok zarar göreceklerdir. BHS için ileride başka yazılar ve linklerde paylaşacağım buradan da takip edebilirsiniz.

Grey Hat SEO ise bu ikisinin arasında bir yerdedir. Çalışmaların spama düşme olasılığı daha düşüktür ve genel olarak daha doğal yapılır. Aynen white hat seo'da olduğu gibi özgün içerikler, site içi düzenlemeler, aşırıya kaçmayan etiket kullanımı vs yanı sıra grey hat seo dış linklere de önem verir yalnız bhs'de olduğu gibi aşırı bir link alımı olmaz. Çalışmalar yarı otomatik yarı manuel (yada hangi oranda ise işte) yapılır. Günümüzde white hat seo ile başarı yakalamayı bekleyemecek olanların en çok başvurduğu yöntem bilinçli olmasa da budur. Nispeten düşü spam riski, white hat seo'ya kolay geri entegre şansı gibi avantajları ile günümüzde en popüler seo yöntemi budur. Hem site içi hem site dışı çalışmaları etkin bir şekilde kapsar anca whs ve bhs arasında ince bir çizgidedir.

Şimdi sıra geldi İç Seo ve Dış Seo'ya.

iç Seo

Sitelerin iç optimizasyonlarını kapsar. Doğru kodlama, meta etiketlerinin, başlıkların, iç bağlantıların doğru yapılması etiket kullanımı gibi sitenin sadece kendisi ile ilgili olan kısımlarını kapsar. Girilen içerikler de bu konudadır ve aslında ayrı bir uzmanlık gerektirir. Bütün seo uzmanlarının ustalaşması gereken bir olgudur ve bu konuda çok iyi olmadığım için kendimi bir seo uzmanı olarak göremiyorum. Bütün seo çalışmalarının başlangıç noktası iç seo'dur çünkü doğru yapılandırılmayan bir siteye istediğiniz kadar dış seo çalışması yapın bir sonuç alamazsınız. Sonuç olarak botlar siteyi doğru yorumlayabilmelilerdir.

dış Seo

Site dışında yapılan çalışmaları kapsar. Siteye verilen linkler, site için açılan sosyal medya hesapları vs bu konunun içindedir. White Hat Seo'da dış seo neredeyse tamamen doğal olarak siteyi yararlı bulan internet kullanıcılarının verdiği linklerle oluşur. Diğerlerinde ise site sahibi ücret karşılığı ve kendi çalışmaları ile siteye link, bağlantı vs alır. Çoğu webmaster asıl seo çalışmasının bu olduğu yönünde yanlış yargılara sahiptir.

yazımın bugünlükte sonuna geldim. Bu kategoriyi takip ederek diğer yazılarıma da ulaşabilirsiniz.

Seo "Search Engine Optimization" kısaltmasıdır. Türkçesi Arama Motoru Optimizasyonudur. Web sitelerinin arama motorlarının indexleme "yani arama sonuçlarına dahil etme" kurallarına uygun hale getirilip arama motorları tarafından daha kolay indexlenmelerini ve sayfalarının arama sonuçlarında üst sıralardan görüntülenmesini sağlamak için yapılan çalışmaların tamamına bugün SEO çalışmaları denmektedir.

Bütün arama motorlarının farklı indexleme kuralları ve algoritmaları mevcuttur. Bu algoritmalar arama motorunun karakteristiğini belirleyip web sitelerini nasıl indexleyeceğini açıklar. Yalnız ticari sır olmalarından ötürü arama motorları algoritmalarını olduğu gibi açıklamaz. Bunun yerine daha basit ve sade açıklamarda bulunurlar. Arama motorlarının hepsi farklı algoritmalar kullanıyor olmasına karşın bugün seo çalışmalarının neredeyse tamamı google arama motorunun kuralları çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bunun sebebi google'ın arama pazar payının yüzde 65.2'ine sahip olarak lider konumda olmasıdır. Diğer arama motorlarının pazar payları ise: Baidu(çin) yüzde 8.2; Yahoo (abd) yüzde 4.9; Yandex (rusya) yüzde 2.8 ve Bing(abd) yüzde 2.6.

Günümüzde seo iç seo ve dış seo olarak ikiye ayrılmaktır. Bu iki başlıkta kendi içlerinde üçe ayrılabilir. Bu başlıklar da White Hat SEO, Grey Hat SEO ve Black Hat SEO. Yazının devamı geldiğinde burada linkini paylaşacağım.

Here be a sample post with a custom background image. To utilize this "feature" just add the following YAML to a post's front matter.

image:
  background: filename.png

This little bit of YAML makes the assumption that your background image asset is in the /images folder. If you place it somewhere else or are hotlinking from the web, just include the full http(s):// URL. Either way you should have a background image that is tiled.

If you want to set a background image for the entire site just add background: filename.png to your _config.yml and BOOM --- background images on every page!

yaklaşık iki ay yaşadığım host problemlerinden ötürü kapalı kapan sevgili kişisel sitemi tekrardan açma şerefine nail oldum. eski blogumun günlük 60-70 ziyaretçisi vardı. bunlar 15-20 kadarı nerdeyse hergün girenlerdi(ben değil analytics söylüyor bunu). neyse o zamanlar (sanki çok eski mk) yazdığım yazılar felsefemle ilgiliydi genelde. şimdi daha farklı yazacağım. android programlama ve javaya başlıyorum. öncelikle bunlarla ilgili öğrendikçe yazacağım ki öğrendiğimi de unutmayayım. e başka bilmiyorum ne yazarım ama bulunur birşeyler. neyse şimdilik bu yeter. sizi haggard - per aspera ad astra ile bırakayım.

Syntax highlighting is a feature that displays source code, in different colors and fonts according to the category of terms. This feature facilitates writing in a structured language such as a programming language or a markup language as both structures and syntax errors are visually distinct. Highlighting does not affect the meaning of the text itself; it is intended only for human readers.

Pygments Code Blocks

To modify styling and highlight colors edit /assets/less/pygments.less and compile main.less with your favorite preprocessor. Or edit main.css if that's your thing, the classes you want to modify all begin with .highlight.

#container {
    float: left;
    margin: 0 -240px 0 0;
    width: 100%;
}

Line numbering enabled:

<nav class="pagination" role="navigation">
    {% if page.previous %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.previous.url }}" class="btn" title="{{ page.previous.title }}">Previous article</a>
    {% endif %}
    {% if page.next %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.next.url }}" class="btn" title="{{ page.next.title }}">Next article</a>
    {% endif %}
</nav><!-- /.pagination -->

module Jekyll
  class TagIndex < Page
    def initialize(site, base, dir, tag)
      @site = site
      @base = base
      @dir = dir
      @name = 'index.html'
      self.process(@name)
      self.read_yaml(File.join(base, '_layouts'), 'tag_index.html')
      self.data['tag'] = tag
      tag_title_prefix = site.config['tag_title_prefix'] || 'Tagged: '
      tag_title_suffix = site.config['tag_title_suffix'] || '&#8211;'
      self.data['title'] = "#{tag_title_prefix}#{tag}"
      self.data['description'] = "An archive of posts tagged #{tag}."
    end
  end
end

Standard Code Block

<nav class="pagination" role="navigation">
    {% if page.previous %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.previous.url }}" class="btn" title="{{ page.previous.title }}">Previous article</a>
    {% endif %}
    {% if page.next %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.next.url }}" class="btn" title="{{ page.next.title }}">Next article</a>
    {% endif %}
</nav><!-- /.pagination -->

Fenced Code Blocks

To modify styling and highlight colors edit /assets/less/coderay.less and compile main.less with your favorite preprocessor. Or edit main.css if that's your thing, the classes you want to modify all begin with .coderay. Line numbers and a few other things can be modified in _config.yml under coderay.

#container {
    float: left;
    margin: 0 -240px 0 0;
    width: 100%;
}

<nav class="pagination" role="navigation">
    {% if page.previous %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.previous.url }}" class="btn" title="{{ page.previous.title }}">Previous article</a>
    {% endif %}
    {% if page.next %}
        <a href="{{ site.url }}{{ page.next.url }}" class="btn" title="{{ page.next.title }}">Next article</a>
    {% endif %}
</nav><!-- /.pagination -->

module Jekyll
  class TagIndex < Page
    def initialize(site, base, dir, tag)
      @site = site
      @base = base
      @dir = dir
      @name = 'index.html'
      self.process(@name)
      self.read_yaml(File.join(base, '_layouts'), 'tag_index.html')
      self.data['tag'] = tag
      tag_title_prefix = site.config['tag_title_prefix'] || 'Tagged: '
      tag_title_suffix = site.config['tag_title_suffix'] || '&#8211;'
      self.data['title'] = "#{tag_title_prefix}#{tag}"
      self.data['description'] = "An archive of posts tagged #{tag}."
    end
  end
end

GitHub Gist Embed

An example of a Gist embed below.

<script src="https://gist.github.com/mmistakes/6589546.js"></script>

<script src="https://gist.github.com/8531391.js"></script>

This theme supports link posts, made famous by John Gruber. To use, just add link: http://url-you-want-linked to the post's YAML front matter and you're done.

Video embeds are responsive and scale with the width of the main content block with the help of FitVids.

Not sure if this only effects Kramdown or if it's an issue with Markdown in general. But adding YouTube video embeds causes errors when building your Jekyll site. To fix add a space between the <iframe> tags and remove allowfullscreen. Example below:

<iframe width="560" height="315" src="//www.youtube.com/embed/SU3kYxJmWuQ" frameborder="0"> </iframe>

This is a sample post with a large feature image up top and tons of text. Odio ad blue bottle vinyl, 90's narwhal commodo bitters pour-over nostrud. Ugh est hashtag in, fingerstache adipisicing laboris esse Pinterest shabby chic Portland. Shoreditch bicycle rights anim, flexitarian laboris put a bird on it vinyl cupidatat narwhal. Hashtag artisan skateboard, flannel Bushwick nesciunt salvia aute fixie do plaid post-ironic dolor McSweeney's. Cliche pour-over chambray nulla four loko skateboard sapiente hashtag.

Vero laborum commodo occupy. Semiotics voluptate mumblecore pug. Cosby sweater ullamco quinoa ennui assumenda, sapiente occupy delectus lo-fi. Ea fashion axe Marfa cillum aliquip. Retro Bushwick keytar cliche. Before they sold out sustainable gastropub Marfa readymade, ethical Williamsburg skateboard brunch qui consectetur gentrify semiotics. Mustache cillum irony, fingerstache magna pour-over keffiyeh tousled selfies.

Cupidatat 90's lo-fi authentic try-hard

In pug Portland incididunt mlkshk put a bird on it vinyl quinoa. Terry Richardson shabby chic +1, scenester Tonx excepteur tempor fugiat voluptate fingerstache aliquip nisi next level. Farm-to-table hashtag Truffaut, Odd Future ex meggings gentrify single-origin coffee try-hard 90's.

• Sartorial hoodie
• Labore viral forage
• Tote bag selvage
• DIY exercitation et id ugh tumblr church-key

Incididunt umami sriracha, ethical fugiat VHS ex assumenda yr irure direct trade. Marfa Truffaut bicycle rights, kitsch placeat Etsy kogi asymmetrical. Beard locavore flexitarian, kitsch photo booth hoodie plaid ethical readymade leggings yr.

Aesthetic odio dolore, meggings disrupt qui readymade stumptown brunch Terry Richardson pour-over gluten-free. Banksy american apparel in selfies, biodiesel flexitarian organic meh wolf quinoa gentrify banjo kogi. Readymade tofu ex, scenester dolor umami fingerstache occaecat fashion axe Carles jean shorts minim. Keffiyeh fashion axe nisi Godard mlkshk dolore. Lomo you probably haven't heard of them eu non, Odd Future Truffaut pug keytar meggings McSweeney's Pinterest cred. Etsy literally aute esse, eu bicycle rights qui meggings fanny pack. Gentrify leggings pug flannel duis.

Forage occaecat cardigan qui

Fashion axe hella gastropub lo-fi kogi 90's aliquip +1 veniam delectus tousled. Cred sriracha locavore gastropub kale chips, iPhone mollit sartorial. Anim dolore 8-bit, pork belly dolor photo booth aute flannel small batch. Dolor disrupt ennui, tattooed whatever salvia Banksy sartorial roof party selfies raw denim sint meh pour-over. Ennui eu cardigan sint, gentrify iPhone cornhole.

Whatever velit occaecat quis deserunt gastropub, leggings elit tousled roof party 3 wolf moon kogi pug blue bottle ea. Fashion axe shabby chic Austin quinoa pickled laborum bitters next level, disrupt deep v accusamus non fingerstache.

Tote bag asymmetrical elit sunt. Occaecat authentic Marfa, hella McSweeney's next level irure veniam master cleanse. Sed hoodie letterpress artisan wolf leggings, 3 wolf moon commodo ullamco. Anim occupy ea labore Terry Richardson. Tofu ex master cleanse in whatever pitchfork banh mi, occupy fugiat fanny pack Austin authentic. Magna fugiat 3 wolf moon, labore McSweeney's sustainable vero consectetur. Gluten-free disrupt enim, aesthetic fugiat jean shorts trust fund keffiyeh magna try-hard.

Hoodie Duis

Actually salvia consectetur, hoodie duis lomo YOLO sunt sriracha. Aute pop-up brunch farm-to-table odio, salvia irure occaecat. Sriracha small batch literally skateboard. Echo Park nihil hoodie, aliquip forage artisan laboris. Trust fund reprehenderit nulla locavore. Stumptown raw denim kitsch, keffiyeh nulla twee dreamcatcher fanny pack ullamco 90's pop-up est culpa farm-to-table. Selfies 8-bit do pug odio.

Thundercats Ho!

Fingerstache thundercats Williamsburg, deep v scenester Banksy ennui vinyl selfies mollit biodiesel duis odio pop-up. Banksy 3 wolf moon try-hard, sapiente enim stumptown deep v ad letterpress. Squid beard brunch, exercitation raw denim yr sint direct trade. Raw denim narwhal id, flannel DIY McSweeney's seitan. Letterpress artisan bespoke accusamus, meggings laboris consequat Truffaut qui in seitan. Sustainable cornhole Schlitz, twee Cosby sweater banh mi deep v forage letterpress flannel whatever keffiyeh. Sartorial cred irure, semiotics ethical sed blue bottle nihil letterpress.

Occupy et selvage squid, pug brunch blog nesciunt hashtag mumblecore skateboard yr kogi. Ugh small batch swag four loko. Fap post-ironic qui tote bag farm-to-table american apparel scenester keffiyeh vero, swag non pour-over gentrify authentic pitchfork. Schlitz scenester lo-fi voluptate, tote bag irony bicycle rights pariatur vero Vice freegan wayfarers exercitation nisi shoreditch. Chambray tofu vero sed. Street art swag literally leggings, Cosby sweater mixtape PBR lomo Banksy non in pitchfork ennui McSweeney's selfies. Odd Future Banksy non authentic.

Aliquip enim artisan dolor post-ironic. Pug tote bag Marfa, deserunt pour-over Portland wolf eu odio intelligentsia american apparel ugh ea. Sunt viral et, 3 wolf moon gastropub pug id. Id fashion axe est typewriter, mlkshk Portland art party aute brunch. Sint pork belly Cosby sweater, deep v mumblecore kitsch american apparel. Try-hard direct trade tumblr sint skateboard. Adipisicing bitters excepteur biodiesel, pickled gastropub aute veniam.

Here are some examples of what a post with images might look like. If you want to display two or three images next to each other responsively use figure with the appropriate class. Each instance of figure is auto-numbered and displayed in the caption.

Figures (for images or video)

One Up

Two Up

Apply the half class like so to display two images side by side that share the same caption.

<figure class="half">
    <img src="/images/image-filename-1.jpg" alt="">
    <img src="/images/image-filename-2.jpg" alt="">
    <figcaption>Caption describing these two images.</figcaption>
</figure>

And you'll get something that looks like this:

Three Up

Apply the third class like so to display three images side by side that share the same caption.

<figure class="third">
    <a href="http://placehold.it/1200x600.jpg"><img src="http://placehold.it/600x300.jpg" alt=""></a>
    <a href="http://placehold.it/1200x600.jpg"><img src="http://placehold.it/600x300.jpg" alt=""></a>
    <a href="http://placehold.it/1200x600.jpg"><img src="http://placehold.it/600x300.jpg" alt=""></a>
    <figcaption>Caption describing these three images.</figcaption>
</figure>

And you'll get something that looks like this:

Portland in shoreditch Vice, labore typewriter pariatur hoodie fap sartorial Austin. Pinterest literally occupy Schlitz forage. Odio ad blue bottle vinyl, 90's narwhal commodo bitters pour-over nostrud. Ugh est hashtag in, fingerstache adipisicing laboris esse Pinterest shabby chic Portland. Shoreditch bicycle rights anim, flexitarian laboris put a bird on it vinyl cupidatat narwhal. Hashtag artisan skateboard, flannel Bushwick nesciunt salvia aute fixie do plaid post-ironic dolor McSweeney's. Cliche pour-over chambray nulla four loko skateboard sapiente hashtag.

Vero laborum commodo occupy. Semiotics voluptate mumblecore pug. Cosby sweater ullamco quinoa ennui assumenda, sapiente occupy delectus lo-fi. Ea fashion axe Marfa cillum aliquip. Retro Bushwick keytar cliche. Before they sold out sustainable gastropub Marfa readymade, ethical Williamsburg skateboard brunch qui consectetur gentrify semiotics. Mustache cillum irony, fingerstache magna pour-over keffiyeh tousled selfies.

Cupidatat 90's lo-fi authentic try-hard

In pug Portland incididunt mlkshk put a bird on it vinyl quinoa. Terry Richardson shabby chic +1, scenester Tonx excepteur tempor fugiat voluptate fingerstache aliquip nisi next level. Farm-to-table hashtag Truffaut, Odd Future ex meggings gentrify single-origin coffee try-hard 90's.

• Sartorial hoodie
• Labore viral forage
• Tote bag selvage
• DIY exercitation et id ugh tumblr church-key

Incididunt umami sriracha, ethical fugiat VHS ex assumenda yr irure direct trade. Marfa Truffaut bicycle rights, kitsch placeat Etsy kogi asymmetrical. Beard locavore flexitarian, kitsch photo booth hoodie plaid ethical readymade leggings yr.

Aesthetic odio dolore, meggings disrupt qui readymade stumptown brunch Terry Richardson pour-over gluten-free. Banksy american apparel in selfies, biodiesel flexitarian organic meh wolf quinoa gentrify banjo kogi. Readymade tofu ex, scenester dolor umami fingerstache occaecat fashion axe Carles jean shorts minim. Keffiyeh fashion axe nisi Godard mlkshk dolore. Lomo you probably haven't heard of them eu non, Odd Future Truffaut pug keytar meggings McSweeney's Pinterest cred. Etsy literally aute esse, eu bicycle rights qui meggings fanny pack. Gentrify leggings pug flannel duis.

Forage occaecat cardigan qui

Fashion axe hella gastropub lo-fi kogi 90's aliquip +1 veniam delectus tousled. Cred sriracha locavore gastropub kale chips, iPhone mollit sartorial. Anim dolore 8-bit, pork belly dolor photo booth aute flannel small batch. Dolor disrupt ennui, tattooed whatever salvia Banksy sartorial roof party selfies raw denim sint meh pour-over. Ennui eu cardigan sint, gentrify iPhone cornhole.

Whatever velit occaecat quis deserunt gastropub, leggings elit tousled roof party 3 wolf moon kogi pug blue bottle ea. Fashion axe shabby chic Austin quinoa pickled laborum bitters next level, disrupt deep v accusamus non fingerstache.

Tote bag asymmetrical elit sunt. Occaecat authentic Marfa, hella McSweeney's next level irure veniam master cleanse. Sed hoodie letterpress artisan wolf leggings, 3 wolf moon commodo ullamco. Anim occupy ea labore Terry Richardson. Tofu ex master cleanse in whatever pitchfork banh mi, occupy fugiat fanny pack Austin authentic. Magna fugiat 3 wolf moon, labore McSweeney's sustainable vero consectetur. Gluten-free disrupt enim, aesthetic fugiat jean shorts trust fund keffiyeh magna try-hard.

Hoodie Duis

Actually salvia consectetur, hoodie duis lomo YOLO sunt sriracha. Aute pop-up brunch farm-to-table odio, salvia irure occaecat. Sriracha small batch literally skateboard. Echo Park nihil hoodie, aliquip forage artisan laboris. Trust fund reprehenderit nulla locavore. Stumptown raw denim kitsch, keffiyeh nulla twee dreamcatcher fanny pack ullamco 90's pop-up est culpa farm-to-table. Selfies 8-bit do pug odio.

Thundercats Ho!

Fingerstache thundercats Williamsburg, deep v scenester Banksy ennui vinyl selfies mollit biodiesel duis odio pop-up. Banksy 3 wolf moon try-hard, sapiente enim stumptown deep v ad letterpress. Squid beard brunch, exercitation raw denim yr sint direct trade. Raw denim narwhal id, flannel DIY McSweeney's seitan. Letterpress artisan bespoke accusamus, meggings laboris consequat Truffaut qui in seitan. Sustainable cornhole Schlitz, twee Cosby sweater banh mi deep v forage letterpress flannel whatever keffiyeh. Sartorial cred irure, semiotics ethical sed blue bottle nihil letterpress.

Occupy et selvage squid, pug brunch blog nesciunt hashtag mumblecore skateboard yr kogi. Ugh small batch swag four loko. Fap post-ironic qui tote bag farm-to-table american apparel scenester keffiyeh vero, swag non pour-over gentrify authentic pitchfork. Schlitz scenester lo-fi voluptate, tote bag irony bicycle rights pariatur vero Vice freegan wayfarers exercitation nisi shoreditch. Chambray tofu vero sed. Street art swag literally leggings, Cosby sweater mixtape PBR lomo Banksy non in pitchfork ennui McSweeney's selfies. Odd Future Banksy non authentic.

Aliquip enim artisan dolor post-ironic. Pug tote bag Marfa, deserunt pour-over Portland wolf eu odio intelligentsia american apparel ugh ea. Sunt viral et, 3 wolf moon gastropub pug id. Id fashion axe est typewriter, mlkshk Portland art party aute brunch. Sint pork belly Cosby sweater, deep v mumblecore kitsch american apparel. Try-hard direct trade tumblr sint skateboard. Adipisicing bitters excepteur biodiesel, pickled gastropub aute veniam.

Below is a sample post with just about everything you'll need to style in the theme. Check the source code to see the many embedded elements within paragraphs.

Heading 1

Heading 2

Heading 3

Heading 4

Heading 5

Heading 6

Body text

Lorem ipsum dolor sit amet, test link adipiscing elit. This is strong. Nullam dignissim convallis est. Quisque aliquam.

{.pull-right}

This is emphasized. Donec faucibus. Nunc iaculis suscipit dui. 53 = 125. Water is H₂O. Nam sit amet sem. Aliquam libero nisi, imperdiet at, tincidunt nec, gravida vehicula, nisl. The New York Times (That’s a citation). Underline. Maecenas ornare tortor. Donec sed tellus eget sapien fringilla nonummy. Mauris a ante. Suspendisse quam sem, consequat at, commodo vitae, feugiat in, nunc. Morbi imperdiet augue quis tellus.

HTML and CSS are our tools. Mauris a ante. Suspendisse quam sem, consequat at, commodo vitae, feugiat in, nunc. Morbi imperdiet augue quis tellus. Praesent mattis, massa quis luctus fermentum, turpis mi volutpat justo, eu volutpat enim diam eget metus.

Blockquotes

Lorem ipsum dolor sit amet, test link adipiscing elit. Nullam dignissim convallis est. Quisque aliquam.

List Types

Ordered Lists

1. Item one
   1. sub item one
   2. sub item two
   3. sub item three
2. Item two

Unordered Lists

• Item one
• Item two
• Item three

Tables

Code Snippets

Syntax highlighting via Pygments

#container {
  float: left;
  margin: 0 -240px 0 0;
  width: 100%;
}

Non Pygments code example

<div id="awesome">
    <p>This is great isn't it?</p>
</div>

Buttons

Make any link standout more when applying the .btn class.

<a href="#" class="btn btn-success">Success Button</a>